Diplomaside "İngiltere ABD'nin beynidir" şeklinde bir inanç
vardır...
2'nci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz emperyalizminden boşalan yeri
ABD'nin dolduracağına inanılıyordu. Ama sonra anlaşıldı ki
emperyalist olabilmek için kaba kuvvet sahibi olmak yeterli
değildir.
Bunun için de kıvrak ve işlevsel bir beyin sahibi olmak da
gereklidir.
Beyinsel yetersizlik
ABD'nin beyinsel yetersizlikleri özellikle Sovyetler Birliği çöküp
dağıldıktan sonra iyice anlaşıldı. Her çeşit krizden bunalmış
Rusya'yı bir müttefik olarak yanına almak varken, ABD hiç gerek
yokken Rusya'yı sıkıştırmaya başladı.
Sonunda Rusya'da Putin iktidar oldu ve Rusya da kendine geldi.
Şimdi Ortadoğu'da Rusya önemli bir güç merkezi konumunda.
Kriz üretimi
ABD'nin El Kaide'nin 11 Eylül saldırısını bahane ederek Afganistan
ve Irak'ı işgal etmesi, hâlâ çözümsüz görünen askeri ve siyasi
krizlerle sürmekte. Bu arada yarım yüzyıllık Türkiye ile ittifak
da, yapılan yanlışlar sonucu sarsıntı geçirmeye başladı.
FETÖ'nün ABD'de barındırılması ve CIA tarafından yönlendirilmesi ve
PKK'nın uzantısı olan PYD'nin silahlandırılması bu yanlışlardan
sadece ikisi... Bu arada 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında
CIA'nın bulunduğu kuşkusu ve PYD'nin adının SDG olarak
değiştirilmesi komedisi de herhalde kayıtlara geçmelidir.
Richard Moore söyleşisi
Önceki gün CNN Türk'te yayınlanan ve Hakan Çelik'in İngiltere'nin
Ankara Büyükelçisi Richard Moore ile yaptığı söyleşi, İngiltere'nin
ABD'nin beyni olduğunu iddia edenleri haklı çıkartacak
niteliktedir.
Hakan Çelik'in "Türkiye FETÖ'yü 15 Temmuz darbe girişiminin
arkasında bir terör örgütü olarak görüyor.
İngiltere böyle görüyor mu" sorusuna Moore'un verdiği cevap bile bu
iddiayı kanıtlayabilir...