Sürekli seçim kaybeden siyasi partiler ve bunların yönetici
kadroları bir noktada durup "Nerede hata yapıyoruz" sorusuna cevap
aramalıdırlar. Bu cevabı bulmaları sade kendi mesleki başarıları
açısından değil, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin sağlığı
açısından da gereklidir. Rekabetçi olmayan demokratik sistem
sonunda mutlaka yozlaşır...
Bugün çok önemli bir oylamanın arifesindeyiz. Nisan ayında
yapılacak referandum, sistemin işleyişi konusundaki yenilikleri
halkoyuna sunacak.
Bu referanduma dönük olarak siyasi partilerin şimdiden belli olan
tutumlarından anlaşıldığına göre AK Parti ve MHP "Evet"in, CHP ve
HDP ise "Hayır"ın kazanmasından yanalar.
Sertlik kime yarıyor?
İşte bu noktada özellikle CHP'nin geçmiş başarısızlıklarından ders
alması gerekiyor... Geçmişteki bütün seçimlerde ve referandumlarda,
CHP sert bir üslubu benimsemiş ve AK Parti'nin "Ak" dediğine "Kara"
demeyi yeğ tutmuş ve her seferinde yenilmiştir.
İşte alınması gereken derslerden biri bu noktada bulunuyor. Sertlik
ve kamplaşma AK Parti'ye yaramaktadır. Tayyip Erdoğan'ı hedef alan
saplantılı saldırılar ise, her seferinde Erdoğan'ı
güçlendirmiştir.