Siyasi ortam, bireylerin sinirlerini germeye birebir.
İç politikada kavga etmeye zaten antrenmanlıyız.
Birinin ak dediğine diğerinin kara demesi Türkiye'de iç politikanın
gereği zannediliyor.
Ancak aynı gerginlik Türkiye'nin dış politika çizgisine de
yansıdı.
Sürekli dış ülkelerle sert polemikler içindeyiz.
Çin ile Amerika'nın Tayvan yüzünden savaş edebiyatına girmelerine
hayretle bakarken, Türkiye'nin de çeşitli ülkelerle aynı gerginliği
sürdürmesi şaşırtmıyor mu?
Örneğin, şu F-35 ile F-16 bilmecesi, sonunda Türkiye'nin zayıf
karnı haline geldi.
Şimdi de Türkiye'ye F-16 verilmesine karşı olan ülkelerin listesi
ortaya çıkıyor.
SİNİRLER GEVŞEMELİ
Bir başka sorun da Türk iç politikasındaki hukuksal durumların Türk
dış politikasındaki ilişkilere yansıması.
Örneğin, şu anda Türkiye'deki yargı sistemini eleştiren 10 ülkeyle
neredeyse diplomatik ilişkileri kesmek üzereyiz.
Oysa bu gibi durumlarda daha esnek tepkilerle gerginlikler
azaltılabilir.
Bilmemiz gereken, şu anda iç kamuoyunu bu tür gerginlikler tatmin
etmiyor.
Fiyat ve döviz kurlarındaki artış, sonuçta...