"Genel hayatlar"a ilişkin haberler hem ürkütücü hem de bunaltıcı
olmaya başladığı için medya giderek artan ölçüde "Özel hayatlar"
üzerindeki haberlere yoğunlaşmaya başladı. Gerçekten de hangi
ülkenin lideri nükleer savaşı kışkırtıyor, hangi ülkenin yerel
yönetimi bağımsızlık için referandum yapacak ya da vekalet
savaşlarında hangi ülke çılgınlığa varacak ölçüde müttefiklerini
gözden çıkartıyor benzeri genel hayatlara ilişkin haberler
bıktırıcı olmaya başladı.
Genel hayatlar bıktırdı
Ayrıca genel hayatlara ilişkin haberler öylesine bıktırıcı bir
tekrarı yansıtıyor ki, sonu bilinen bir sinema filmine ne kadar
ilgi duyulursa bunlar da öyle izleniyor. Örneğin Afganistan'da
Taliban'ı Sovyetler'e karşı silahlandıran ABD'yi daha sonra bu
Taliban "El Kaide" olarak vurmadı mı? Ya da Irak'ı işgal ettikten
sonra yönetimi tamamen Şiilere bırakan ABD, sonunda bu ülkede
DEAŞ'ın doğumuna neden olmadı mı? Aynı hataları şimdi de
tekrarladığı zaman sonunda neler olacağını bildiğimiz için, artık
bu tür gelişmelerin haberlerine ilgi duymuyoruz. Mesela şimdi
Suriye'de PKK/PYD'yi silahlandıran ABD'yi bakalım bu örgüt ne zaman
nerede vuracak?
Özel hayatlar ilgi çekicidir
Oysa özel hayatlar o kadar renkli ve merak uyandırıcı ki... Evli ve
çocuk sahibi ünlü bir yazar yıllar sonra "Ben biseksüelim" deyince,
bu itirafın arkasında nelerin olabileceğini merak etmemek mümkün
müdür? Bunun gibi yaşını başını almış bir adamı televizyona
çıkartıp ünlü bir sinema yıldızı için "O benim annemdir"
dedirtirlerse ve bu iddiayı desteklemek için televizyon ekranlarına
olmadık tanıklar da çıkartılırsa, sonucu merak etmez misiniz?
ABD'de film şirketi sahibi Weinstein'ın, İngiltere'de eski Başbakan
Edward Heath'in birer cinsel tacizci olduklarının açığa çıkması ve
üstelik Edward Heath'in erkek çocuklarını taciz etmiş olması Kuzey
Kore'nin ABD'yi tehdit etmesinden daha ilgi çekici değil midir?
Ne dersiniz? Biz de özel hayatlara mı daha çok girelim?