Tabii ki yerleşik demokrasilerde ve "Gelişmiş" denilen
ülkelerdeki demokratik siyasetin bazı kuralları, gelişmekte olan
ülkelerde fazla dikkate alınmaz.
Örneğin gelişmiş ülkelerde demokrasi değişimin de aracıdır. Seçim
kaybeden partinin lideri yenilginin sorumluluğunu da üstlenip
yerini bir başka politikacıya bırakır. Seçim kazanan partinin
lideri de belirli süre sonunda değiştirilir. Liderlikten emekli
olmak için Azrail'in ziyaret etmesine kadar beklenmez.
Lider ebedidir
Gelişmekte olan ülkelerde ise, parti seçimi kaybeder ama lider hiç
kaybetmez. Sadece liderin çevresi değişir. Bu nedenle ülke gündemi
de bir nevi dondurulur. Lider eski kavgalarını yarına da taşır. Bu
sırada dünya da, yurt gerçekleri de değişir. Hatta haritalar
değişir... Ama gelişmekte olan ülkenin siyasal gündemindeki
tartışma konuları değişmez.
Bütün bunlar yaşadığımız gerçeklerdir. Ama ister gelişmiş isterse
gelişmekte olun... Bütün siyasi coğrafyaları etkileyen ortak
zihinsel zaaf ise "Ezberler"e dayalı genellemelerdir.
Bazı ezberler
Örneğin bugün IŞİD'e ve Boko Haram'a dayanan gelişmeler dolayısıyla
"Gelişmiş" olarak nitelenen ülkeler medyasında İslam dininin
hoşgörüden yoksun olduğu, farklı inançlara karşı insafsız
davrandığı içerikli yorumlar yoğunlaştı. "İslamofobi" ve "Yabancı
düşmanlığı" Batı Avrupa siyasetinde yükselen değerler
konumundalar.
Aslında ezberleri klişeleştirip, söylemlerinizi ve davranışlarınızı
bunların üzerinde oluşturmanız, sizi rahatlatabilir. Klişeleri
kullanmak insan beynini rahatlatır. Beyninizi çalıştırmak ve doğru
bilgilere ulaşmaya çalışmak yerine, klişeleşmiş söylemleri tekrar
ederek karşınızdakini susturduğunuz zaman, haklı olduğunuzu da
düşünür, rahatlarsınız.