Dün bir PKK tuzağında şehit olan sekiz askerimizin acısını
yüreğinde hissetmeyen Türkiye insanı var mıdır acaba? PKK'lı
hainlerin emellerini sivil siyasete taşıyanlar ne düşünüyorlar
şimdi? Ya da bu şehitlerin haberi geldiğinde sevinenler kimlerdir
dersiniz?
Şehitlerimiz
Astsubay Ömer Yiğit Ulus (İzmir)/ Uzman Çavuş Süleyman Aydın
(Amasya)/ Uzman Çavuş Özgürcan İnce (Ankara)/ Uzman Çavuş Okan
Dinçer (Balıkesir)/ Uzman Çavuş Neşet Gök (Eskişehir)/ Uzman Çavuş
Uğur Göksu (Samsun)/ Uzman Çavuş Ali Hekim (Antalya)/ Uzman Çavuş
Yahya Şen (Kırıkkale)
Gündemin en önemli maddesi
Şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum... Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın da söylediği gibi "Şehitlerimizin kanlarını yerde
bırakmayacağız. Bu saldırılar bizim düşmana olan hırsımızı ve
kinimizi artırıyor." Ve bu olayda şehit olanlar gibi veya 15 Temmuz
darbe girişimine karşı bedenlerini siper edip şehit olanlar gibi,
bu vatanın insanlarının gündemindeki en önemli konunun, iç ve dış
düşmanlara karşı mücadeleyi, gereğinde canlarını ortaya koyarak hiç
aksatmadan sürdürmek olduğu görülüyor...
Şehitler için
Şehitlerimizin ailelerinin ve yakınlarının acılarını paylaşmak,
onlar için yapacaklarımızın sadece küçük bir parçası... Aslında
şehitlere ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz.
Mehmet Akif Ersoy "Çanakkale Şehitleri" için yazdığı dizelerde bunu
en iyi anlatmamış mı? Şair önce şehidi tasvir ediyor...
Yaralanmış tertemiz alnı...
"...Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar.../ O, rükû olmasa,
dünyâda eğilmez başlar,/ Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış
yatıyor,/ Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!/ Ey, bu
topraklar için toprağa düşmüş asker!/ Gökten ecdâd inerek öpse o
pâk alnı değer." Ve sonra, "Ne yaparsak yapalım, sana borcumuzu
ödeyemeyiz" duygusunu şöyle seslendiriyor:
Mehtabı getirsem yanına
"...Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,/ Yedi kandilli
Süreyyâ'yı uzatsam oradan;/ Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş
kanına,/ Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,/ Türbedârın gibi
tâ fecre kadar bekletsem;/ Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;/
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana.../ Yine bir şey
yapabildim diyemem hâtırana."