Dün Türkiye'deki ortak aklı temsil eden seçmenler, bir kez daha
ülkenin yönünü belirlediler.
Böylece Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Anayasal
Sistemi"nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Devletin yeniden yapılandırılacağı bu dönemde, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'dan daha deneyimli ve birikimli bir ismin bu görevi
yüklenmesi düşünülemezdi.
Nitekim Türk seçmenleri de bu gerçeği gündeme getirdiler.
Çok önemli bir olay
Bizim Cumhurbaşkanımızı ve milletvekillerimizi belirlediğimiz
seçim, mesela BBC'ye göre dünya çapında önemli bir olaydı.
Çünkü Türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinden biriydi, NATO'nun
en güçlü ikinci ordusuna sahipti ve İslam dünyası üzerinde çok
etkili bir ülkeydi. BBC muhabirinin bugünkü Türkiye'yi anlatan
cümleleri, sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim konuşmalarının
özetiydi.
Sanki hep vardılar
Türk seçmenlerinden orta yaşı geçmiş olanlar, Erdoğan öncesi ile
sonrası arasındaki farkları çok iyi görüyorlardır... Sanki ezelden
ebede varmış gibi şimdi günlük hayatımıza yansıyan kolaylıkların
bir anda elimizden gidebileceğini bilen kuşaklardır bunlar... Bütün
bu hizmetlerde "Erdoğan damgası" bulunduğunu da hemen herkes
biliyordu... Sonuçlar geldiği zaman, bundan sonrasının da "Erdoğan
dönemi" olacağı anlaşıldı.
Çankaya krizleri
Ecevit'in kendi seçtiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le yaptığı
kavganın, nasıl bir ekonomik krize neden olduğunu unutmak mümkün
müdür? Ya da Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün kendisine kuvvet
komutanları tarafından verilen darbe muhtırasını "Aman bunu benim
görevim bittikten sonra uygulayın" dediğini hatırlamıyor musunuz?
Ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminin devlet ile siyaset
arasındaki uyumu simgelediğini görmedik mi?
Farklı bir ülke
Kısacası, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde
Türkiye'nin kendi sınırları dışındaki krizlere çözüm üreten bir
ülke olduğunu gördük.
Mesela Kudüs krizini Birleşmiş Milletler'e taşıyan ve adeta oy
birliği ile bu krizin sorumlusunun kınanmasını sağlayan ülke
Türkiye değil miydi? Ve dünyada sözü geçen ve söyledikleri
dinlenilen liderler söz konusu olduğunda da Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın adının mutlaka seslendirildiğini hep görmedik mi?
Beklenen sonuç
Bütün bunlar hatırlanınca, seçimden sürpriz bir sonuç çıkmasını
beklemenin hata olacağını görmemek mümkün değildi... 15 yıldır her
seçimde ve her referandumda önce Başbakan sonra da Cumhurbaşkanı
olan Erdoğan'a güvenoyu veren Türk seçmenlerinin, bu defa başka bir
görüş açıklamaları nasıl beklenebilirdi ki?
Şimdi bir seçim daha var önümüzde...
2019'da yerel yönetimleri belirlemek için de oy vereceğiz. O güne
kadar seçimsiz günler yaşayabiliriz. Ancak gündeme giren "Muharrem
İnce Olayı"nın, önümüzdeki dönemde CHP yönetiminde fırtınalar
yaratacağını da herhalde öngörmeliyiz.