Türk siyasetinde üslup farkı rekabet kavramını devre dışı
bıraktı. Özellikle CHP lideri Kılıçdaroğlu ve 6'lı masa siyasetin
seçim kazanmak ve ülkeyi yönetmek demek olmadığını adeta ispat
etmeye çalışıyorlar.
6'lı masanın teorisyenleri, kim Cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin
kendilerine danışılmadan hiçbir adımın atılmayacağını ileri
sürüyorlar.
Anlayacağınız seçilmiş bir Cumhurbaşkanı,
6'lı masanın üyelerinden teker teker onay
almak zorunda. Bir de masanın görünmeyen
üyeleri olan FETÖ ve HDP'yi de unutmayalım.
Böyle ülke yönetilir mi? Elbette yönetilmez. ABD de bunun farkında
ki şimdiden danışman adı altında bazı ABD kayyumları danışman adı
altında siyasette belirmeye başladı. İsimleri danışman ama
Türkiye'ye gelmeye bile tenezzül etmiyorlar. Talimatlarını
telekonferanslarla veriyorlar. 6'lı masa kazanması durumunda
danışman görüntüsündeki bu yabancı danışmanlardan talimat
bekleyecek. Bu danışmanlar Türkiye'de olmayacak, video
konferanslarla siyasete müdahale edecekler.
Kılıçdaroğlu'nun vizyon...