Birisi size "Bu gözler neler görmedi ki, bu kulaklar neler duymadı ki" dediği zaman içinizden "Amma da atıyor" demez misiniz? Bu sözleri söyleyen kişi henüz orta yaş sınırına yeni gelmişse, "Ne kadar abartırsa abartsın, ne görmüş, ne duymuş olabilir ki" diye düşünürsünüz. Neticede karşınızdaki kişi ne görmüş ne işitmişse, aynı şeyler, sizin de algı alanınızdan kaçmış olamazlar...
Kaşıkçı bilmecesi
Ancak bu günleri yaşayan bizler, gerçekten bazen gözlerimize bazen
de kulaklarımıza inanmakta zorluk çekmiyor muyuz? Cemal Kaşıkçı'nın
Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'na girdikten sonra
buharlaşması üzerinde televizyonlarda yapılan medyatik
çeşitlemelerle, gözlerimiz de kulaklarımız da yorulmadı mı? Şimdi
de Kral Selman'ın Donald Trump'ın tehdidinden korkarak oğlu
Muhammed bin Selman'ı veliahtlıktan azletmesini beklemiyor
muyuz?
Meğer neler olmuş...
Ama gözlerimizin de kulaklarımızın da "Böylesini ne gördük ne de
duyduk" diye düşünmelerine asıl sebep olacak durum, "Eğer ajan
papaz Brunson tahliye edilip ABD'ye gidemeseydi neler olabilirdi"
sorusunun cevabında yatıyor. Bu sorunun cevabını, bir haber
bültenini aynen aktararak vermeye çalışacağım. Haberi okurken ben
"Böylesini ne duydum ne de işittim" diye şaşkınlığa kapılmıştım.
Haber şöyle...
Brunson ve Türkiye
ABC News'un isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey Beyaz Saray
ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde,
Trump'ın 60 günlük süre içinde Türkiye'den tüm ABD personelinin
çekilmesini istediği belirtildi. ABD'li yetkililer planın
Brunson'ın serbest bırakılması için Türkiye üzerinde baskı
kurulması için hazırlandığını ifade etti.
Kıyamet günü gibi
ABC News'a konuşan bir yetkili "Bir ara Türkiye ile ilişkilerin
kıyamet günü gibi bir çökmeye uğrayacağı korkusunu yaşadık.
Hazırlanan plan Türkiye'deki maslahatgüzara 'geride hiçbir personel
kalmayacak' mesajının gönderilmesiyle harekete geçecekti" dedi.
Haberde bu tür bir planın daha önce ABD'nin hiçbir NATO müttefiki
için düşünülmediğine de işaret edildi.
Gizli plan
ABC News haberine göre, gizli tutulan planı ABD Dışişleri
Bakanlığı'nda sadece birkaç yetkili biliyordu ve "Türkiye'den
çekilme" ifadesini kullanmamak için "Türkiye meselesi" diye
adlandırılıyordu. ABD Dışişleri Bakanlığı ise ABC News'a yaptığı
açıklamada bu tür bir planın varlığını reddetti.