Alman "Die Welt" gazetesi, önümüzdeki hafta yapılacak AB
Dışişleri Bakanları toplantısının gündem maddeleri arasında Avrupa
Birliği ile Türkiye'nin 2005'ten bu yana sürdürdükleri üyelik
müzakerelerinin durdurulmasının da bulunduğunu iddia etmiş.
Tam "Ölür müsün, yoksa öldürür müsün"lük bir durum
değil mi?
Osmanlı paşasının kâhyası bir bayram sabahı paşayı uyandırmış;
- Paşam komşu konağın efendisi zat-ı âlinize
bayram hediyesi olarak kefen bezi getirmiş. Ölür
müsünüz yoksa öldürür müsünüz paşam, demiş.
Durduracaklarmış
Gazetenin iddiasına göre "Türkiye'de insan
hakları, özgürlük ve demokrasi ilkelerinin ciddi ve
sürekli ihlal edildiği" gerekçesiyle AB'nin 28 üyesinden
18'inin müzakereleri durdurma kararı alması mümkünmüş. Bu
şekilde AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden 16 üye
devletin onayı ile 2005'teki Müzakere Zaptının 5'inci
maddesine dayalı olarakmüzakereler durdurabilecekmiş.
Hangisi kutladı ki?
Merak etmiyor musunuz?
Irak ve Suriye'de yaşanan kaostan kaçan milyonlarca insanı Türkiye
çolukları çocukları ile konuk ederken, AB nüfusunun bilmem kaçta
kaçını oluşturan ülkeler, bu insanların bir bölümü sakın
gelmesinler diye sınırlarını dikenli teller ve duvarlarla
korumuyorlar mıydı? O dönemde hangi AB kurumu ya da ülkesi
Türkiye'yi insanların sade haklarını değil, canlarını da koruduğu
için kutlamıştı?
Ayıpları o kadar çok ki?
Ya da 15 Temmuz'da FETÖ kaynaklı bir darbe girişimine hedef olan
Türkiye'ye destek vermek için FETÖ'nün adamlarına kucak açmaya son
vermek konusu hangi AB üyesi ülkenin gündemine geldi? Veya bu
ülkeler PKK'nın serbestçe at koşturduğu alanlar olmaktan vaz mı
geçtiler ki?