Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afyonkarahisar konuşmasında vurguladığı
gerçeklerin, artık hepimizin belleğine yerleşmesi gerekiyor.
Örneğin İsviçre'nin ya da Hollanda'nın ya da Almanya'nın
Türkiye'deki 16 Nisan referandumundan "Hayır" çıkmasını
beklemelerini anlamak mümkün değil. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı'nın
yorumu ertesinde bu davranışlarının nedenini anlayabiliyoruz...
Eğer yabancı kaynaklardan da dünya olaylarını izliyorsanız,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ve Hollanda'yı faşistlik ve
Nazizmle suçlayan konuşmalarının, dünya medyasında geniş yer
aldığını görmüşsünüzdür.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından bazı bölümleri sütunumuza da
aktararak bunların belleklerimize daha iyi yerleşmesine katkı
sağlamaya çalışacağız... İşte bu konuşmanın bazı satırbaşları:
Bunlar mı medeni?
- Bunların medenilikle alakası yok, modern dünya ile alakası yok.
Bunlar Bosna'da 8 bin Bosnalı Müslüman'ı katledenlerdir.
Bunların cibilliyetini biliriz.
İnsanlıktan nasibini alamamışlar, modern olamamışlar.
- Hayır kampanyası için Hollanda'ya, Almanya'ya, İsviçre'ye,
İsveç'e, PKK terör örgütü temsilcilerine, yandaşlarına, onlarla
beraber hareket eden Barolar Birliği Başkanı'na müsaade
ediyorsunuz.
Peki Türkiye'nin bakanına niçin kapıları kapatıyorsunuz?
Kardeşliğe paydos
- Rotterdam Belediyesi de İstanbul'la kardeş şehirmiş. Tek taraflı
bu kardeşlik akdi bozulsun, dün akşam söyledim.
- Avrupa'da şahsıma yönelik karalama kampanyası var. Bir yandan da
mutluyum.
Gazeteler başlıklarını Türkçe atıyor.
"Diktatör Erdoğan'a hayır." Bunun şahsımla alakası yok ki. Bu
sistem değişikliği, Erdoğan'la ne alakası var.
Bir sistem değişikliği yapılacak, yarın bu ülkede kim öle kim
kala?
Reform sonrası
- Bunların demokrasi anlayışı bu. Tüm dergilerinin kapaklarında bu
konu var. Gece gündüz bu konu tartışılıyor.
Hilal ve yıldız arasına beni karikatürize etmişler, altında da
Türkiye'den bazı gazeteler, bölücü terör örgütünün yayın organları,
solu destekleyenler, FETÖ'nün yayın organı altında.
- Türkiye'nin bu büyük reformundan sonra 15 Temmuz'da hayata
geçiremedikleri heveslerine ebediyen veda edeceklerinin
farkındalar. Biz, kıta geneline yayılmış 6.5 milyon vatandaşımızla,
onlarla birlikte geleceğe yürümek istiyoruz.