"Osmanlı'da oyun bitmez" diye bir özdeyiş vardır.
Bu özdeyişin içeriği sade Anadolu insanını değil
Orta Avrupalıları da yüzlerce yıl devlet
karşısında ihtiyatlı davranmayazorlamıştır.
Osmanlı'nın son döneminde padişaha ölesiye muhalif olan
isimlerin bile padişah tarafından maaşa
bağlandıkları anlaşılınca "Osmanlı'da oyun
bitmez" söyleminindoğruluğu bir kez
daha kanıtlanmıştır.
Osmanlı amatörmüş
Şimdi bu sözü "Amerika'da oyun bitmez" şeklinde güncellemek
gerektiği apaçık ortada. Son olarak WikiLeaks belgeleri
ile kamuoyuna açıklanan olaylar, Amerika'nın
yanındaOsmanlı'nın amatör kaldığını gösteriyor.
Evinize televizyon alırken, fiyatından, ekranın büyüklüğünden ya da
aygıtın internete bağlanması gibi özelliklerden başka şey
düşünmemişsinizdir.
Oysa son açıklanan WikiLeaks belgesine göre, Amerikan
istihbaratçıları İngiliz meslektaşları ile birlikte çalışarak,
önemli televizyon markalarının ürünlerini dinleme cihazlarına
dönüştürmüşler. Bu markaların televizyonlarını oturma odanıza
koyduğunuzda, evinizdeki bütün konuşmalar Amerikan istihbaratçıları
tarafından dinleniyormuş.
Bunlar düşünce kuruluşuymuş
Amerika'nın "düşünce kuruluşları" diye
bilinen enstitülerinde yazılan darbe senaryolarını
daha sonra hangi ülkelerde sahneye koyulduklarını
geçmişte defalarca gördük. Bu arada Arap Baharı'nı
kışa çeviren Mısır'dan Libya'ya, Suriye'den Ukrayna'ya
uzanancoğrafyalarda kitleleri sokağa döken sözde
"Sivil Toplum Kuruluşları"nın finansörlerinin,bizde de önce
Gezi kalkışmasını fonladıklarını biliyoruz. Son
olarak FETÖ güdümlü 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında
kimlerin bulunduklarını da hala tartışmaktayız.