Mümkün olsa da, uluslararası siyasetin kavgalı tarafları
birbirlerine fıkralar anlatarak, savlarını savunsalar... Böyle bir
durum olsaydı mesela bizim Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu, ABD'li
mevkidaşı Tillerson'un sadece Türkiye'yi ilgilendirmesi gereken
konulardaki sorgulamalarına karşı, bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla
cevap verebilseydi...
İnsanların kendilerini ilgilendirmeyen konulara karşı duydukları
merakı tersleyen bu fıkrayı mutlaka bilirsiniz...
Sana ne bana ne...
Adamın biri Nasrettin Hoca'yı yolda çevirmiş,
- Hocam, bir tepsi içinde kızarmış bir hindi götürdüler demin,
demiş.
Hoca omzunu silkmiş ve adamı azarlamış:
- Bundan bana ne be adam!
Ne var ki azar adamı susturmamış.
- Hocam kızarmış hindiyi sizin eve götürdüler ama demiş...
Bu kez Hoca daha sertleşmiş, bağırmış adama:
- Öyleyse bundan sana ne!
Bir de Esad çıktı
Ama çıkarlar devreye girince, kimsenin kimseye fıkra anlatacak hali
kalmıyor. Ve sınır güvenliğinizi korumak için başlattığınız Afrin
operasyonunda ABD'nin PKK/PYD'nin destekçisi olması ile uğraşırken,
bir bakıyorsunuz Suriye'nin Esad'ı da devreye giriyor. Haberlere
göre Suriye'de Beşar Esad rejimine bağlı güçler de PYD/PKK'nın
işgalindeki Afrin'e girmeye hazırlanıyorlarmış. Güzelim Halep'in
yerle bir olmasını hem izleyip hem de yıkıma katkıda bulunan Esad,
demek Afrin söz konusu olunca kendine geldi...
Gelirse görür
Ürdün'de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Esad güçlerinin
Afrin'e gireceği yönündeki haberleri şöyle değerlendirdi:
"- Afrin bölgesinde Türkiye'ye tehdit oluşturan YPG'yi temizlemek
için operasyon başlattık. Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda
vurgumuzu yapıyoruz. Rejim buraya girer mi girmez mi? Girerse ne
için girer? Rejim buraya PKK'yı YPG'yi temizlemek için girerse
problem yok. YPG'yi korumak için giriyorsa bizi, Türk askerini
kimse durduramaz. Bu Afrin için de Menbiç için de Fırat'ın doğusu
için de geçerlidir."