Şubat ayı inşallah çabuk biter. Çünkü her şubat ayına
girişimizde 28 Şubat denilen ahlaksızlığı hatırlıyorum.
Şubat ayında askerler, Erbakan Hükümeti'ne darbe yapmaya karar
verince bütün gazetecileri Genelkurmay'a çağırdılar.
Televizyonda o toplantıyı yayınladılar. Bir tek koltuk boştu ve
üzerinde benim adım yazılıydı.
O boş koltuğu defalarca ekranlarda gösterdiler.
YAZIMI HEMEN KESTİLER
O sırada Sabah Gazetesi'nde yazıyordum, ertesi gün yazım
kesildi.
Sonra gazetenin sahibi Dinç Bilgin'i banka suçlusu
olarak hapiste görünce çok üzülmüştüm.
Aynı dönemde televizyonda da yorum yapıyordum.
Televizyondaki odama patron Enver
Ören ve oğlu geldiler. Enver Ören
ağlıyordu.
Bana, Mehmet Abi derdi. Yaşlı gözlerle şöyle
konuştu: "Mehmet Abi, dün
generaller beni çağırdı; eğer
televizyonda yorum yapmaya devam edersen
beni batıracaklarmış." Ben de,
"Enver Bey, sizi ne kadar sevdiğimi
bilirsiniz, hemen bir veda...