İran’a karşı kurulan İsrail-Suudi Arabistan stratejik ittifakının
mimarı ABD’dir. Dönemin İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü
Dore Gold ile Suudi Arabistan’ın hükümet danışmanı
Enver Macid Ekşi, 17 ay boyunca yapılan temasların
ardından, ABD direktörlüğünde 4 Haziran 2015’te Washington’da 7
maddelik bir anlaşmaya vardılar ve bunu ünlü CFR’de Elliot
Abrams’ın moderatörlüğünde ilan ettiler.
Peki, bu 7 madde neydi ve 3 yılın ardından bu maddelerde durum ne?
İnceleyelim: Arap-İsrail anlaşması
1. “İsrail ile Araplar arasında bir barış planının
yapılması.”
İsrail’le Camp David’e dayanan ilişkisi olan Mısır, İsrail-S.
Arabistan ortaklığına dahil olarak bölgesel bir üçgen oluşturdu.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman ise son dönemde İsrail’le önemli
temaslar kurmakta. 27 Ekim’de Umman Dışişleri Bakanı Yusuf
bin Alevi Bahreyn’de yapılan Manama Diyaloğu-Bölgesel
Güvenlik Zirvesi’nde “İsrail ile işbirliği yapma zamanının
geldiğini” belirtti.
Riyad koordinatörlüğünde Arap ülkeleri, ABD’nin “yüzyılın
anlaşması” diye nitelediği İsrail-Filistin “anlaşması” girişimine
uygun olarak konumlanmaya başladı.
2. “İran’da rejim değişikliği.”
ABD’nin 4 Kasım’da başlattığı İran’a yaptırımlar, doğrudan İran
ekonomisini hedef alarak halkı Tahran yönetimine karşı kışkırtmayı
ve nihai olarak rejimi yıkmayı amaçlıyor.
Kısa vadede İran bu yaptırımlardan etkilenecekse de
Avrupalı müttefiklerini yanında göremeyen ve yalnızlaşan
ABD, uzun vadede bu girişiminden sonuç alamayacak.
3. “Ortak bir Arap ordusunun oluşturulması.”
ABD şu 8 ülkeyi “Arap NATO’su” diye nitelenen
Ortadoğu Stratejik İttifakı içinde bir araya getirdi: Suudi
Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn,Katar...