İyimserliğimi kimse bozamaz benim. Gördüğüm, tuttuğum, tattığım,
duyduğum, kokladığım her şey beni daha iyimser yapar.
Bazı yazar, çizer ve laf üreten tanıdıklarımın “İslam düşmanı” diye
niteledikleri, ilan ettikleri kişilerden bazılarıyla baş başa
kalmayı sağladığımda gördüm ki onlar bulundukları yer gereği
içlerinde taşıdıkları imanlarını dışa vurmadıklarından böyle
görünmüşler.
Mesela, ben size Hürriyet gazetesinin yazı işleri müdürlüğü, haber
müdürlüğü gibi görevlerde bulunan, Ankara Siyasal’ı bitiren bir
insanımızın camide müezzinlik yapabileceğini söylesem inanır
mıydınız?
Boğaziçi’nde doktorasını yapan, Harvard Üniversitesi’nde Prof.
SamuelHunting’ın başkanlığındaki Uluslararası Araştırmalar
Enstitüsü’nde doktora sonrası çalışmalara katılan birinin devletin
en güzide evlatlarının iftar sofrasından sonra kıldıkları akşam
namazında müezzinlik yapar” desem kabul eder miydiniz?
Bir zamanlar yayında olan Tercüman gazetesi genel yayın müdürlüğü,
Güneş gazetesi Koordinatörlüğü yapan, 30 yıl Amerika’da yayın ve
internet işlerimde çığır açan bir değerli insanımız aynı zamanda
müezzinlik de yapabilir dersem siz inanınız.
Bu Raman ayında Huber köşkünde iftar yapan basın mensuplarıyla
sanatçılar, akşam namazına geçtiklerinde Cumhurbaşkanı sözcüsü
Sayın İbrahim Kalın imamlık yapmış, yukarda bazı görevlerini
yazdığım Hakkı Öcal beyefendi müezzinlik yapmış.
Şu anda siyasetin tepesinde olanlar, askeriyenin kuvvet
komutanları, basının en önemli köşelerinde oturanların hepsi fakir
aile çocuklarıdır.