15 Temmuz kanlı darbe ve işgal girişiminin en kritik ismi hiç
kuşkusuz Pensilvanya'yla darbeciler arasındaki bağı kuran Adil
Öksüz'dü. Hava Kuvvetleri imamı Öksüz'ün yakalanmasına rağmen
salıverilmesi o günden sonra kamuoyunda en çok tartışılan konu
oldu.
Nasıl olmasın? Darbe talimatı bizzat onun kuryeliğiyle ordu
içindeki darbeci FETÖ'cülere iletilmişti. Bu yüzden tartışılması
doğaldı ve kimin veya kimlerin ihmali olduğunun açığa çıkartılması
önemliydi. Ancak bu tartışmada doğal olmayan başka şeyler de
vardı... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konu üzerinde ısrarla
ve imalı durmasıydı.
Kılıçdaroğlu önce CNNTürk'te şöyle demişti: "Adil Öksüz neden
serbest bırakıldı? Bir bilgimiz var ama açıklayamıyorum." Sonra da
Abdulkadir Selvi'ye şu bilgiyi vermişti: "Öksüz'ün, MİT ajanı
olduğuna dair bir istihbarattı."
Şimdi buraya bir nokta koyup, bugüne dönelim. Öksüz'ün gözaltına
alınıp, mahkemece serbest bırakılması skandalına yol açan
"operasyon"la ilgili iddianame açıklandı. İddianamede olayın nasıl
gerçekleştiği ayrıntılı biçimde anlatılıyor. Öksüz, Akıncı Üssü'ne
yakın bir yerde yakalanır. Yakalayan polislerden Serter Koçak,
Öksüz'ün FETÖ imamı olduğunu ve önemini daha o an herkesin
duyabileceği bir sesle yüzüne karşı söyler: "İmamsın oğlum, bundan
sonra sen bizdesin, seninle daha sonra özel ilgileneceğim."
Sonra da gözaltındaki şüphelilere dönerek şöyle der: "Bu sizin
imamınız, size emirleri bu getiriyor, koskoca albay olmuşsunuz şu
adamdan emir alıyorsunuz, görün işte halini... Gelsin kurtarsın
kurtarabiliyorsa sizin Fetullahınız."
Polis Koçak, bunları söylemekle yetinmeyecek, üstlerine de durumu
iletecekti: İddianameye göre, Koçak bu bilgiyi üst amiri Gökhan
Yücel'e, Yücel de Ankara İstihbarat Şube Müdürü Alp Aslan'a
bildirecekti.
İşte Adil Öksüz'ü kurtarma operasyonunun başladığı yer tam da
burasıydı... Çünkü Aslan bu önemli bilgiyi üst amirlerine, İl
Valisi'ne veya Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmeyecekti.
Tabii işin bir de jandarma ayağı var. O da devreye girince
Polis-Jandarma işbirliğiyle içi boş dosya hazırlanacak ve mahkemeye
gönderilecekti. Mahkeme de önüne gelen dosyalara bakıp, gönderilen
100 kişiden 99'unu tutuklarken, Öksüz'ü serbest bırakacaktı. Çünkü
onun dosyası tertemizdi. Ama mahkemede de enteresan bir şey vardı,
üyelerinden Çetin Sönmez de FETÖ'cüydü.
Şu anda Hâkim Çetin Sönmez dahil bu olaya karışan 28 kişi tutuklu
ve haklarında dava açılmış durumda. Ama etkin rol oynadığı halde
dışarıda olanlar da var. İddianameden anlaşılan o ki, darbe sabahı
bile devlet içindeki FETÖ'cü unsurlar kendilerini yakma pahasına
Öksüz'ü usta bir operasyonla kurtarmıştı.