CHP'de klasik deyimle kılıçlar çekildi ve nihayet iki taraf da
fikrini açık etti. İki taraf da "değişimde" ısrar
ediyor ve bunu da "samimiyetle" dile getiriyordu.
İnanıyorlardı yani.
Biri, "Sen gidersen değişim olur" derken öteki,
"Ben zaten değiştim ve her şeyi de
değiştirdim" diyordu.
Nedense, CHP'liler de sanki bu iki siyasi aktörü hiç
tanımıyorlarmış gibi "büyük bir siyasi değişim"
beklentisi içindeydiler.
Hatta eski CHP milletvekili, gazeteci Barış
Yarkadaş hayal kırıklığını "Dağ
fare doğurdu" diye duyuruyordu.
Kısaca, CHP'de seçim öncesi yokmuş gibi üstü örtülen Kemal
Kılıçdaroğlu- Ekrem İmamoğlu kavgasından
söz ediyorum.
Bu kavga daha İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazandığı ve "o
makama" göz koyduğu gün başlamıştı. Geçmişte CHP içinde
bir ayağı da medyada olan "Kemalciler-Ekremciler"
kavgasını çok yazdım. Her şey çok açıktı; fitili sonradan ateşleyen
isim İyi Parti Genel Başkanı Meral...