Kayseri'de Suriyelilere yönelik vandalizm, tam bir turnusol kâğıdı oldu. Hem içeride uzun zamandır ekilen ırkçı-kışkırtıcı siyaset dilinin kitleleri nasıl zehirlediği görüldü hem de aynı kitlelerin sanki bir merkezden düğmeye basılmış gibi harekete geçtiklerine tanık olundu.
Yetmedi, bunlara paralel aynı zaman diliminde Suriye içinden
Türkiye'ye yönelik saldırılar da devreye sokuldu.
Bu kadar tesadüf olamaz. Hadi MOSSAD'ın tweet'ini ciddiye
almayalım, Kayseri'de olup bitenlerde kirli eller yok mu?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı; gözaltına
alınan 474 kişinin 285'i sabıkalı. Suç tablosuna bakın; göçmen
kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala zarar
verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit,
hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi onlarca suç
işleyen bir araya gelmiş.
O KİŞİ GÖREVLİ Mİ?
Peki bu nasıl olmuş? Adı geçen mahallenin problemli olduğu
biliniyor. Ancak ortada cevabı aranan çok sayıda soru var. En başta
da taciz iddiasını ortaya atan kişinin yaptıkları. Şu tesadüfe
bakın, bu kişi pazar yerine gelen ve tacizci diye suçladığı
Suriyeliyi izliyor, yeğeni küçük...