Türkiye siyaseti inişli çıkışlı bir tarih gördü ama bugün
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin içine yerleştirildiği iddia
edilen "gölge yönetim modeli", bu
tarihte bambaşka bir fasıl açmış durumda. Artık kimse fısıltıyla
konuşmuyor; belediye koridorlarından kahvehane sohbetlerine kadar
herkes aynı soruyu dillendiriyor: "İstanbul'un asıl
yönetim merkezi neresi?"
Cevap, kulağa komplo teorisi gibi gelse de birçok gazetecinin,
bürokratın ve belediye çalışanının anlattığı tablo aynı yere
çıkıyor: Silivri Cezaevi'nde sabah kurulan bir komuta masasına.
Her sabah 05.00-10.00 arasında, adına ister "sessiz
kafile" deyin ister "avukatlar
konvoyu", özel bir bilgilendirme akışı başlıyor.
Belediyenin şirketlerinden, iştiraklerinden, birimlerinden bilgiler
toplanıyor, dosyalar hazırlanıyor, notlar birleştiriliyor ve
ardından "özel görevliler" harekete geçiyor.
Avukatlar, gün uyanmadan yollara düşüyor. Görüş odasında
"liderlik" pozisyonu tek kişide, gelen bilgiler
tek bir noktada toplanıyor. Sonra, talimat paketi aynı yoldan
İstanbul'a...