İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu öyle bir strateji
izledi ki hem CHP'deki pozisyonunu, hem yeniden İstanbul Belediye
Başkanlığı ihtimalini hem de yeni parti kurma olasılığını zora
soktu. Henüz üçünden de vazgeçmiş değil. Üçü bir arada olsun
istiyor.
Son yaptığı çıkışla önceliği CHP Genel Başkanlığı'na vermiş ve
kurultay sürecinin kendi lehine dönmesi için uğraşıyor. İşi hiç
kolay değil, kendisi aday olsa İstanbul elden gidecek, vekâleten
Gökhan Günaydın veya Özgür
Özel'le yarışa girse istediği sonucu almakta
zorlanacak.
Bu paradoksa rağmen İstanbul'daki mahalle seçimlerini de ihmal
etmiyor. Ancak durum burada da iyi gitmiyor. Büyük oranda mahalle
seçimlerini kaybettiği söyleniyor. Yine de delegelerin peşi
bırakılmıyor. Kimine İBB'de iş için CV doldurtuluyor, kimine market
kartları dağıtılıyor, medya fonlaması da hız kesmiyor.
Açığa çıkan bu kavga nedeniyle artık İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı adaylığı da çantada keklik değil.
Kılıçdaroğlu'na açık savaş açan bir siyasi aktör
olarak, kurultayı kaybettiğinde İstanbul adaylığını da kaybetmiş
olacak.
İşte tam da bu yüzden...