Başta CHP olmak üzere muhalefetin bir kesiminin, son dönemde
yürütülen yolsuzluk soruşturmalarına toptan karşı çıkması gerçeği
değiştirmiyor. Ortada İBB'de olanlar dâhil herkesin bildiği,
konuştuğu pervasız ve organize bir yolsuzluk bataklığı olduğu çok
açık. Bırakın belediyeleri, Merkez Bankası'nı ya da borsayı, bu
ülkenin gözbebeği kurumu Yunus Emre Enstitüsü bile
"yolsuzlukla" kirletildi. Ama daha ötesine de
tanık olduk; dün de bugün de büyük oranda tekil yapılan
yolsuzluklar artık organize ve siyaseti
dizayn etmek için yapılıyor. Buna da
artık izin vermemek gerekiyor; çünkü bundan ötesi yok.
Daha önce yazdım, adı konulmasa da bir süredir Türkiye'de bir
"temiz eller" operasyonu yürütülüyor. Yolsuzluk
yapmanın marifet sayıldığı, ayıplanmadığı, hatta "Ne
olmuş yani sizinkiler de yaptı" denilen
bir noktaya gelinmişse, buna bir neşter vurulması kaçınılmazdı.
Çünkü zaman çok uygun. Ortada Başkan
Erdoğan gibi güçlü bir lider var ve Türkiye de
artık kendi içine kapalı, dünyada olup bitenlere ilgisiz bir ülke
değil. Tam aksine...