Önceki gün, tarihe kara bir leke olarak geçen 12 Eylül askeri
diktatörlüğünün 39'uncu yılıydı ve bir kez daha darbeleri,
getirdiği felaketleri hatırladık.
O felaketlerin toplumsal yaşamımızda nasıl yaralar açtığı ve ne
bedeller ödettiği az çok biliniyor. Darbelerin, yetişmiş
insanlarımızı yok ettiği, siyasetten ekonomiye, hukuktan toplumsal
ilişkilere her alanı zehirlediği ve derin yaralar açtığı da
biliniyor.
Eminim geçmişe yönelik bu tespitlere siyasetçilerin büyük çoğunluğu
da onay verir. Hatta sorsanız, o darbelerin önemli bir kesimine
destek veren CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, AK
Parti'den ayrılıp yeni siyasi parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan
da aynı cevabı verir; "Darbeler kötüdür ve bize ağır bedel
ödetti."