Trump’ın stratijisi Suudi Arabistan-İran savaşı ile mezhep
kavgasını başlatmaktır. İran temkinli davranmaktadır. Sırtını
ABD’ye dayayan Suudların tahrik edici beyanlarına sessiz
kalmaktadır. ABD, İsrail ve Suudlar İran’ı karıştırarak “minder”e
çekmek istemiştir.
Birkaç küçük hadise hariç İran’da rejim ülkeye hâkimdir.
Karışıklıklar esnasında İran ordusu hatta Devrim Muhafızları
sahnede görünmemiştir. Batı, Rusya’yı kullandı. Batı’nın liberal
görüşü karşısında Sovyetler Birliğinin komünizm görüşü antitez
olarak kullanıldı ve âdeta Batı’nın saldırganlığını meşrulaştırdı.
Rusya’nın emperyalizmi ve komünizm tehlikesi ile ABD, Türkiye başta
olmak üzere Orta Doğu’ya yerleşti. Yerleşmekle kalmadı Orta Doğu’da
1947’den sonra İslam Dünyasının sırtına hatta göğsüne İsrail
hançerini batırdı. Ancak şimdi uyandık. 1947 sonrası Orta Doğu
ülkeleri IMF belası ile sömürüldü ve ülkelerin ekonomik gelişmeleri
önlendi.
Orta Doğu ülkeleri başta Mısır, Irak ve Suriye olmak üzere ABD’ye
hizmet eden diktatörleri CIA getirdi. Şu anda dünyada ve Orta
Doğu’da İkinci Dünya Savaşı sonrası yok. ABD’nin karşısında statüko
için kendisiyle uğraşacak Rusya yok. Rusya’nın yeni stratejisi dışa
açılarak güçlenmeye dayanıyor. Avrasya coğrafyasında Türkiye başta
olmak üzere az gelişmiş kısır döngüsünde kıvranan ABD, IMF ve Dünya
Bankasının kredilerine ihtiyaç duyan ülke kalmadı. Latin Amerika
için de aynı şey söylenebilir. Çin, dünya dengesini
değiştirebilecek güçtedir.
Pasifik Asya da aynı durumdadır. 1947’de mağlup bir Japonya vardı.
1947’de ise ne