M. Latif Salihoğlu Yeni Asya Gazetesi

Mehdîyet, hamâset, atâlet...

Bazı kişi veya grupların hâlâ “Mehdi beklentisi” içinde olduğu bir vâkıa. Onlara göre, pek yakında Hz. Mehdi çıkacak ve bozulmuş herşeyi sihirli bir dokunuşla halledip düzeltecek. Risâle-i...

11 Temmuz 2017 | 201 okunma

Bazı kişi veya grupların hâlâ “Mehdi beklentisi” içinde olduğu bir vâkıa. Onlara göre, pek yakında Hz. Mehdi çıkacak ve bozulmuş herşeyi sihirli bir dokunuşla halledip düzeltecek.
Risâle-i Nur Talebelerinin ise, böyle bir beklentisi yoktur. Aynı şekilde, onlar bir “Mehdi arayışı” içinde de değiller. Zira “Risâle-i Nur, bu meseleyi tamamıyla izâh etmiş.”

Dahası var, o da şudur: “Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan îman-ı tahkîkiyi neşr ve ehl-i îmanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemamiha Risâle-i Nur’da görmüşler: İmam-ı Ali ve Gavs-ı Âzam ve Osman-ı Halidî gibi zâtlar bu nokta içindir ki, o gelecek zâtın makamını Risâle-i Nur’un şahs-ı manevîsinde keşfen görmüşler.” (Sikke-i Tasdîk-i Gaybî, s. 11)

Buna göre, Nur Talebeleri, herhangi bir “şahs-ı vâhid”, yani bir “tek adam” arayışı veya beklentisi içinde de olamazlar. Net ve nokta.

* * *

Uzun zaman, şu noktaları düşündüm durdum:

* Mehdi konusu, Risâlelerde niçin müphem ve perdeli bırakılmış?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 247 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 169 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 169 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 206 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 235 Okunma