Eyüp Sertarikzade Kültür Sanat Merkezi'nde her kuşaktan ve
kesimden katılımcısıyla devam eden ve giderek okullaşmış bulunan
irfan sohbetlerinin / seminerlerin programa günler kala
kaldırıldığını öğrenince bazı sorular sormanın sorumluluğunu
duyuyorum. Zira bu fakire kadar, katılımcılar arasında pek çok kişi
de aynı hassasiyeti paylaştı, paylaşıyor.
Toplumun maneviyat ihtiyacı, küresel kapitalist hayatta neredeyse
saat başı artarken: Talip olanları dürüstlükle sahih kaynaklara,
sohbetlere, yayınlara, etkinliklere yöneltmek... Hak ile bâtıl
olanı ayırmaya dönük bir halis niyette olmak... Reyting kaygısından
ziyade liyakat ve adalet kriterleri üzerinden bir kültürel seçki
oluşturmak büyük bir sorumluluk bindiriyor yetkili mercilere.
Söylene söylene içi boşaltılsa da 'değerlerin ihyası'ndan dem
vuruyorsak, kültür ve sanatın büyük ve çoğulcu bir medeniyetin yapı
taşları olduğunun altını defalarca çizmemiz gerekiyor. Evrensel /
ilahi değerlerin bugünkü küresel değerlerden ibaret olmadığından
hareketle, yeniden aşk ve irfan kültürümüzü canlandıracak çağdaş
üslup ve ifade biçimlerine ihtiyacımız var.
Bu sebeple gönle hitap ettiği için kültür ve sanatın aşk ile, zevk
ile idrak edilmesi gerekiyor. Medeniyetin ruhu, nefesi.
Niyetine.