Her şeylerini terk ederek, hayatlarını tehlikeye atıp denize
açılan hangi göçmen AB'de yaşamaya meraklı sizce? Onlar
vatanlarındaki savaştan kaçıyor, sizin de parmağınız olan kirli bir
savaştan! Böyle diyesim geliyor şimdi botlarını vurup göçmenlerin
ülkelerine girmesine engel olmak isteyen devletlere.
Ortadoğu ve Afrika'daki iç savaşlardan kaçan sivil halkların dramı
yıllardır devam ediyor. Defalarca yazıldı, rapor edildi, dikkat
çekildi. Ama Akdeniz'deki turizm haberleri kadar dahi gündeme
gelemedi bu trajedi. 'Medeni dünya'nın pek yakınlarda bir yerde
çocukların, sivillerin savaşta öldüğünü, yollara düştüğünü vs fark
edebilmesi için binlerce kişinin boğulması, kaybolması, ölmesi
yetmedi. Üç yaşındaki Kobanili Aylan bebeğin cesedinin sahile
vurması ise bir anda gündeme oturdu. Eh buna da şükür.
Suriye'de halkını katletmek için varil bombası dahi kullanmış,
sivilleri katleden bir
Esed rejimi yaklaşık 300 bin kişinin ölümünden sorumlu. Suriye'de
sadece Ağustos ayında katledilen bebek sayısı 222 imiş. Buna göz
yuman Batılı devletler şimdi diplomatik gözyaşları döküyor! Sadece
onlar değil tabii.
Ülkemize iç savaş başladığından beri sığınmakta olan iki milyona
yakın mülteci için “bunları almak vatana ihanettir” demiş olan
kanaat önderlerimiz... “İktidara gelirsek onları derhal
yollayacağız” diyen siyasetçilerimiz... Gördükleri her Arap
mülteciyi Işid elemanı olarak lanse eden steril yurtseverler de
cabası.