Son yıllarda G.Saray'ın böyle nefes nefese geçen
bir maçına tanık olmadım. 5 top direkten döndü, çizgiden toplar
çıkarıldı, Rumen kaleci müthiş kurtarışlar yaptı, hakem Arda
Kardeşler'in desteği ile de en az maçın 15 dakikasını çaldı.
Oyun hakimiyeti, pozisyon zenginliği
G.Saray'daydı ama özellikle ilk yarıda Kerem
Demirbay'ın kötü oyunu, arkadaşlarını olumsuz
etkiledi. Kerem-Mertens, Demirbay'dan rol çalıp oyunu
yönetmeye çalışınca G.Saray telaşla dağınıklık arasında gidip
geldi. Özellikle final vuruşlarında isabetsizlik hat safhadaydı.
Eğer G.Saray topa %76 sahip olduğu bir maçta puan kaybı yaşasaydı,
şampiyonluk yarışında zihinsel olarak ciddi bir travma olurdu.
Ancak buz dağının öbür tarafına baktığımızda Kadıköy'de maç 1-1
bitti gözü ile bakanların hevesini 89. dakikada Barış'ın 90'a Van
Bastenvari attığı gol tüketti. Bu galibiyet G.Saray'ı zirve
yarışında moral olarak yukarı çekerken psikolojik üstünlüğü de
sürdürmesini sağladı. Barış'a pencere açıyorum…
Genç oyuncu sahanın her yerine
bastı. Mücadele ve kafa olarak kazanma...
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.