AK Parti yirmidört yaşında
Latif Erdoğan
Yıl 1999. Pınarhisar Cezaevinde birkaç müşterek dostumuzla ziyaretine gitmiştim. O kadar yoğun ziyaretçisi vardı ki, uzun bir müddet beklemek zorunda kaldık. Her düşünceden insan olduğu belli topluluklar, gruplar hâlinde ziyaretine geliyor, beş- on dakikalık görüşmeden sonra o grup ayrılıyor, odayı diğer grup dolduruyordu.
Okumayı bilen için bu bir taraftan ona olan sempati, diğer taraftan uğradığı haksızlığa karşı toplumun gösterdiği başkaldırıydı. Okuduğu şiir sebebiyle hapse mahkûm edilmiş, ardından da artık muhtar bile olamaz, diye siyasi infaza uğratılmıştı. Fakat kader bu mahkûmiyetiyle adeta yoluna su serpmiş, sonunda bugünkü mevkiine ulaşıncaya kadar onu desteklemişti.
Sohbetimiz biraz uzun sürdü. Beraberimdeki dostlarımız da bizi baş başa bıraktı, bir saate yakın sohbet ettik. Bekleyen ziyaretçilerin itiraz sesleri yükselmeye başlayınca, izin istedim, tahliye sonrası görüşmek üzere vedalaştık. Hz. Yusuf (a.s)’un hapishane hayatı çağrışımıyla o gün bendeki intiba, yakın bir zamanda ülkeyi uzun süre yönetecek...