Öyle zor bir dönemin içerisindeyiz ki, bir tarafta küresel virüs
salgını, yenilerinin olup olmayacağı tartışmaları, bir tarafta
Rusya-Ukrayna Savaşı, Avrupa'daki bu gerginliğin Asya- Pasifik'te
başka 'fay hatları'nı hareketlendirip hareketlendirmeyeceğine dair
tartışmalar, diğer tarafta da yeryüzünün geleceğini iklim
değişikliği riskinden kurtarmak, gelecekte daha vahim
kuraklık ve büyük fırtınalar gibi son derece tehlikeli sonuçları
olan ve olabilecek doğal afetlerden koruyacak, dünyayı daha da
derin bir gıda arz güvenliği krizi ile karşı karşıya
bıraktırmayacak adımlar için çetin bir mücadele. İklim
değişikliğiyle ilgili olarak, dünyanın önde gelen 40
ekonomisi, sebep oldukları sera gazı salınımını azaltmaya
yönelik, 'netsıfır'
karbon temelli, küresel sıcaklık artışının 1.5
dereceyi aşmayacağı bir yol haritasını tartışmayı ve hayata geçirme
mücadelesini sürdürüyorlar.
Ancak, yeryüzünü yaşanabilir kılacak ve 'iklim değişikliği'
riskini bertaraf edecek her türlü tedbir, dönüp dolaşıp
yine 'enerji devrimi'ne, 'yeşil devrim'e; yani,
enerjide 'yeşil...