Yeni Ekonomik Program'ın (YEP) 'dengeleme-disiplin' dönemi
tamamlandıktan sonra geçilecek olan 'üretim ve ihracatta yüksek
katma değere odaklı değişim' dönemi, Türkiye'yi 'orta gelir
tuzağı'na düşme riskinden kurtarmak adına, gerçek manada bir 'bilgi
ekonomisi' hamlesine odaklanmayı gerektiriyor. Bu nedenle, salt
ekonomi alanında alınacak tedbirler ve yatırımların verimliliğini,
kalitesini artıracak, ihracatı destekleyecek tedbir ve yapısal
reformlar değil, Türkiye'ye bilgi ekonomisine dayalı bir
'bilim-teknoloji-inovasyon' ekosistemi kazandıracak yasal altyapı
ve zihinsel dönüşümün de tamamlanması gerekiyor.
TBMM'nin yeni yasama döneminde hızla hayata geçirilebilecek 'bilgi
ekonomisi'ne dayalı yeni bir 'bilimteknoloji- inovasyon' ekosistemi
yasası, genel kurulda onaylandıktan sonra, Türkiye'yi 2023, 2053,
2071'e taşıyacak tarihi bir zihinsel dönüşüm için yol haritası
netlik kazansa da, bu zihinsel dönüşümün teknik altyapısına dönük
olası tıkanma, Türkiye'yi önümüzdeki 10 yıl içinde küresel
rekabette ulaşabileceği seviyesinde bıraktıracaktır.
Bu noktada, 5G teknolojisinin nasıl okunduğu, nasıl algılandığı ve
5G teknolojisinin başarısı adına, Türkiye'nin ne düzeyde bir ulusal
geniş bant altyapısına sahip olması gerektiği iyi okunmalı, iyi
analiz edilmeli ve üzerinde çalışılmalı. Her şeyden önce, Türkiye
5G teknolojisine insanlar akıllı cihazlarıyla daha rahat konuşsun,
daha kolay sohbet etsin, daha kolay sosyal paylaşımı yapsın, müzik
indirsin, daha hızlı video, dizi seyretsin diye geçtiğimiz
zannediliyor ise, vahim bir hatanın eşiğindeyiz demektir.
Çünkü 5G, özünde, bir ülkeyi hammadde, ara mamul ve nihai mamulün
üretiminde, tedarikinde, ilk kullanıcıdan, son kullanıcıya
ulaştırılmasında verimliliği ve maliyet yönetimini mükemmel bir
düzeye taşıyacak dijital altyapı, ülkenin yer üstü ve yer altı
kaynaklarının etkin kullanılması adına, enerji, su imkânlarının
etkin kullanılması adına her türlü dijital teknolojiden
yararlanılması anlamına gelmekte.
Bunun, akıllı tarım, akıllı enerji, akıllı şehirler, akıllı sanayi,
akıllı lojistik, akıllı ulaşım teknolojileri, her şeyin interneti
(IoT); üretimden tüketimi, ekonomideki süreçlerin her aşamasında
yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılması boyutunda kritik önemde
detayları söz konusu. YEP'in 'değişim' dönemi, tarımda, sanayide ve
hizmetler sektöründe üretim ve ihracatın katma değer odaklı bir
sürece dönüşmesini tanımlıyor ise, bunun özü 'bilgi ekonomisi'ne
dayalı bir ekosistemin oluşturulmasıdır. Böyle bir ekosistem ise,
akıllı teknolojilere dayalı, 5G teknolojisiyle güçlendirilmiş,
Türkiye sathında 1.3 milyon kilometrelik bir fiber optik, ulusal
geniş bant ağını gerektiriyor. Ha, bizim derdimiz salt aramızda
daha hızlı sohbet edip, video paylaşmak ise, sakın ola 5G'ye
geçmeyelim.