ABD başkanı Donald Trump'ın siyaset yapma ve hitabet üslubu,
uluslararası siyaset alanında bir önceki başkanlık döneminden daha
ciddi bir fırtınaya, çalkantıya sebep olmakta. Trump'ın
uyarılarına, gözdağı veren üslubuna, tehdide varan söylemine karşı
en 'tuzu kuru' ülke Çin gibi gözüküyor. Atlantik
İttifakı üyesi olmayan gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler
arasında, göreceli olarak, ABD ekonomisine bağımlılığı en az, pek
çok sektörde 'stratejik otonomi'
adına hareket alanı geniş ekonomi Çin olarak karşımıza çıkmakta.
Atlantik İttifakı'nın doğrudan veya dolaylı olarak bir parçası
olan, ABD ile farklı düzeylerde müttefiklik ilişkisi olan ülkeler
için ise hayat daha zor. Bununla birlikte, tüm bu zorlu tablonun
ortasında Başkan Trump'ın hareket tarzının getirdiği önemli bir
sonuç ta var: uluslararası
siyasette 'maskeli balo'nun
sonu.
Trump'ın ikinci dönemine kadar, kendisinin ilk görev dönemi de
dahil, son 25 yıldır Amerikan yönetimleri, Vaşington'daki siyasi
elitler, dünyaca kabul görmüş uluslararası norm ve değerlere sanki
bir hassasiyet içindelermiş, demokrasi, insan...