Kerem Alkin Sabah Gazetesi

Türkiye’nin ‘oyunu değiştiren’ projeleri

Soğuk Savaş, 1947 ile 1991 arası, 'iki kutuplu' bir dünyada, 'Batı' ile 'Doğu' Bloku'nun kendi menfaatlerini gözettiği; bu nedenle, 'beşeri kalkınma'dan çok, 'savunma ve uzay rekabeti'ne milyarlarca doların akıtıldığı bir dönem olarak tarihe geçti.

16 Aralık 2019 | 119 okunma

Oysa, dünyanın istisnasız her yaşam noktasında en temel ümit, beklenti, tüm insanoğlu adına yeryüzünü daha yaşanabilir kılmak için, 'kapsayıcı', 'adalet' ve 'refah'a dayalı bir ekonomi-politik düzeni hayata geçirmekti. Bu nedenle, Soğuk Savaş sona erdiğinde, dünya vatandaşları 'küreselleşme' olgusunu bu ümidi, beklentiyi hayata geçirebilecekleri bir 'fırsat' olarak kabullendiler.
Ancak, 'neoliberal' ve 'neoemperyal' dayatmalara odaklanmış 'küresel müesses nizam', 'kapsayıcı', 'adalet' ve 'refah'ı önceliklendiren bir ekonomi-politik düzen yerine, salt kendi çıkarlarını gözeten bir 'küreselci' anlayışı dayatmaya kalktı ve dünya vatandaşları bu 'dayatma'yı reddetti

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel emtiaların gelecek 10 yılı 01 Mayıs 2024 | 63 Okunma IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı 29 Nisan 2024 | 72 Okunma Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu 26 Nisan 2024 | 73 Okunma Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ 24 Nisan 2024 | 66 Okunma 2024’ün beş küresel riski 22 Nisan 2024 | 102 Okunma