Başkan Trump'ın gerek ilk başkanlık döneminde gerekse de şu anki
başkanlık döneminde yürütmekte olduğu ek gümrük
tarifesi oranları üzerinden ticaret savaşları, şu ana
kadar ABD'nin 1,4 trilyon dolara ulaşmış olan
ticaret açığını azaltmaya yönelik somut bir sonuç oluşturabilmiş
değil. Başkan Trump'ın en temel önceliği, hatta bir ölçüde temel
derdi ek gümrük tarifesi uyguladığı ülkelerin, özellikle
müttefiklik düzeyinde olanlarını, yani Japonya, Güney Kore ve AB
kanadındaki şirketleri, esasen ek gümrük tarifelerinden kaçınma
uğruna, esas ABD topraklarında yatırım yapmaya teşvik etmek veya
zorlamak. Trump'ın çabalarına ister katkısı olsun, isterse de
eyaletin kendi inisiyatifi olsun, son birkaç yıldır ABD'nin pek çok
eyaletinin yatırım cazibesini arttırmak adına teşvik ve desteklere
yönelik olarak kesenin ağzını açtığı da bir gerçek.
Eyalet bazında mülk, gelir, satış vergisinden vergi
muafiyeti, nakdi teşvik ve hibeler, istihdam başına
hibeler, yatırım bazlı nakdi destek, altyapı
sübvansiyonları ve düşük maliyetli veya bedava
arazi desteği, yatırımın kamu izinlerinin hızla ilerlemesi
adına...