Üniversitede ve katıldığım toplantılarda hep vurguladığım bir
husus vardır; 'ekonominin yarısı psikolojidir.' Bu nedenle, ülke
ekonomisinde sürdürülebilir büyüme, üretim, tüketim gibi temel
makro dengelerin yönetiminde psikolojiyi güçlü tutmak olmazsa olmaz
önemdedir. 15 Temmuz hainliğine karşı halkımızın tek vücut
gösterdiği kahramanlık, mukavemet sayesinde, tüm terör örgütleriyle
mücadelede 'psikolojik üstünlük' artık milletin ve devletin elinde.
Merkez Bankamızın 10 gündür attığı adımlar ve bilhassa geçen cuma
günkü kararı ile, piyasalarda da 'psikolojik üstünlük' TCMB'ye
geçti. Esasen, milli ve yerli tüm finans sektörü profesyonelleri
de, TCMB'den 'psikolojik üstünlüğü' devralacağı hamleyi
bekliyorlardı. Ekonomi Yönetimi'nin de TCMB'nin yakaladığı bu
üstünlüğü desteklemesi gerekir.
TCMB, açık bir ifade ile kendisinden uygun maliyetle alınan, ancak
döviz bazlı veya dövize endeksli yatırım araçlarına yöneltilen
TL'yi sıkma kararı aldı. TCMB finans kurumlarına şu mesajı verdi:
'Ben TL likiditesini size reel kesimi ve ticaret hayatını
rahatlatın diye veriyorum. Ya, bu konuda bana destek olursunuz ya
da TL'yi hayli zor bulursunuz. TCMB'nin piyasada 'psikolojik
üstünlüğü' ele aldığı o kadar bariz ki, saniyesinde, hafta sonu,
TCMB'nin bu üstünlüğünü baltalayıcı yazılar yazıldı.
TCMB, asli görevi olan 'TL'nin değerini korumak' adına doğru ve
etkili bir adım atmıştır. Başta bankalar ve finans kurumları,
TCMB'nin mesajını iyi okumalı ve TL'nin değerini güçlü kılacak
adımlara destek olmalıdır. TL'nin değerinin güçlü kılınması, döviz
kurlarının normalleşmesi ve istikrar yakalaması adına önemli.
Teknik laf ebeliği ile, TCMB'nin psikolojik üstünlüğünü örselemeye
çalışanlara önerim, esas, TL'nin reel değerini güçlü kılacak maliye
politikası bazlı öneriler de ortaya koymaya çalışmalarıdır.