OECD'nin geçtiğimiz Pazartesi açıklanan son raporu, tüm küresel
jeopolitik ve ekonomik zorluklara rağmen,
sürdürülebilir büyümeye yönelik
çabaların radardan çıkmaması gerektiğini vurguluyor. Bu amaçla da,
dünyanın önde gelen ekonomilerinin beşeri sermaye
ve iklim değişikliğini önceliklendiren uzun vadeli
politika mimarisini de sürdürmeleri tavsiye ediliyor. Küresel
enflasyon gerilese de, hala hedeflerin üzerinde. Küresel büyüme ise
hayli mütevazi ilerliyor; üstelik ülkeler arasında ciddi büyüme
performansı eşitsizliği ile. OECD, IMF gibi,
enflasyon düşüş eğiliminde olmasına rağmen, para politikasında
ihtiyatın elden bırakılmamasını ve maliye politikasının ise
sürdürülebilir olmasını öneriyor.
OECD ortalamasının yüzde 120 olduğu kamu borç
stokunun GSYH'ya oranında, Türkiye'nin yüzde 30-32
bandındaki oranı ülkemizi hem OECD, hem de G20
ülkeleri içerisinde düşük borç stoku olan ender ülkeler arasında
avantajlı bir konuma oturtuyor....