Geçtiğimiz hafta küresel ekonomi- politik sistemdeki
'kutuplar arası rekabet'
açısından unutulmayacak bir haftaydı. ABD'nin liderliğindeki
'Atlantik İttifakı' ile, ÇHC'nin öncülük ettiği ve
bir nevi 'küresel güney liderliği' unvanına soyunduğu
'Yükselen Ekonomiler İttifakı'
arasında yakın gelecekte küresel kapışmanın hangi alanlarda
şekilleneceğine dair ipuçları topladık. Savunma ve güvenlik
teknolojileri, dijital teknolojiler, küresel tedarik zinciri ve
ticaret ağı, küresel ulaştırma ve lojistik ağı gibi stratejik
alanlarda 'Atlantik' ile
'Güney-Doğu' arasında mücadelenin
hızlanacağını idrak ettik. Çin açısından, Şanghay İşbirliği
Teşkilatı (ŞİT) zirvesi, kendisini bir 'küresel
güney' ülkesi olarak öne çıkarmak ve benimsetmek adına önemli bir
fırsattı. Ancak, Çin'in bir küresel güney ülkesi olarak kabul
görmesi belirli şartlara bağlı.
Öncelikle, ABD'nin yeniden yapılanma sancıları içerisinde olan 80
yıllık küresel düzende kendisine yakıştırdığı kah 'hayırhah
hegemon', kah 'mutlak...