1990'lı yılların ikinci yarısında, küresel ekonomi-politik
sistem 'Küresel Kuzey'in 'sistem'i şekillendiren,
yön veren, karar verici kanat olduğu, 'Küresel
Güney'in ise ağırlıklı olarak dünyanın hammadde, ara
mamul, enerji ve nihai ürün tedarikçisi olarak, ucuz
üretimucuz teknoloji-ucuz istihdam
kanadını temsil eden taraf olarak, 'Küresel Kuzey'in oyun kurucu
rolüne ses çıkarmadığı bir düzen içerisinde yürüyordu. Ancak, bu
düzen, 2000'li yılların başlarından itibaren Küresel Güney'in dünya
GSYH'sı ve küresel ticarette adeta katlanarak artan payı ve bunun
getirdiği ekonomik güçle birlikte, Küresel Güney'in askeri gücünün
de katlandığı bir tabloyu beraberinde getirdi ve artan ekonomik ve
askeri güç, Küresel Güney'in 'siyasi yükselişi'ni
de tetikledi.
Son 20 yıl, Küresel Kuzey'in Küresel Güney'e küresel
tedarik zinciri açısından daha da bağımlı
hale gelmesi, Küresel Güney'in siyasi yükselişini daha da
perçinledi. Öyle ki, Çin, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney
Afrika, Meksika; Suudi Arabistan gibi Küresel Güney'in güçlü
temsilcilerinin liderliğinde, Küresel...