16 Nisan Referandumu'yla, Milli İrade'nin Türkiye'nin
siyasetinde, demokrasinin tüm kuvvet ve kurumlarında tecelli
edeceği yeni bir süreç başlamış oldu. Türkiye'nin yepyeni
bir anayasa ile eğitimde, hukukta, ekonomide yeni bir dönüşüme imza
atacağı,demokrasisinin kalitesini güçlendirirken, ekonominin
dinamiklerini 'dijital çağ'ıngerekleri ile yeniden formatlayacağı
bu süreçte, 'küresel yolculuğumuz'un da başladığını
vurgulamıştım.
Nitekim referandumdan sonraki 5 hafta içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan
dünya ekonomisive siyasetinin dört kilit ülkesinin liderleriyle
önemli görüşmeler gerçekleştirirken,Türkiye'nin bölgesindeki oyun
kurucu gücünü her anlamda teyit edecek zirvelere de imzaatmayı
sürdürüyoruz.
AK Parti'nin tarihi bir nitelik taşıyan 3. olağanüstü
kongresi sonrasında, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) zirvesi de,
bölgenin ekonomik potansiyelinin canlandırılmasına Türkiye'nin
yapacağı somut katkılar açısından önemli tespitleri öne
çıkardı.