Türkiye, 10 yıldır, 'Medeniyet Diplomasisi' doğrultusunda,
Kafkasya, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya, Körfez Bölgesi ve
Afrika'da hayli yoğun bir ekonomi-ticaret diplomasisi yürütüyor.
SSCB sonrası, Kafkasya 'Asimetrik Düzen'in merkezi Atlantik ile
Asya-Pasifik arasında, yeniden şekillenme sürecindeki küresel
ekonomi-politik ve yeni 'çok kutuplu' dünyanın en stratejik
coğrafyalarından, kavşak noktalarından biri haline geldi. Bölge
ülkeleri açısından, Asya-Pasifik'ten Atlantik'e doğru yeniden
şekillenecek küresel ticarette, yeni ticaret koridorlarının
Hazar'ın güneyinden mi, ortasından mı, kuzeyinden mi geçeceği ve
oluşacak katma değerin nasıl paylaşılacağı, ülkeler ve ittifaklar
arasında tartışma ve arayışları da alevlendiriyor.
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE), Türk Tarih Kurumu (TTK)
işbirliği ve Azerbaycan AMİA Tarih Enstitüsü'nün desteğiyle,
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleşen "Kafkaslar: Tarih,
Çağdaş Devir, Gelecek" Kongresi'nde, Türkiye ve Azerbaycan başta
olmak üzere 8 ülkeden yaklaşık 290 akademisyen, siyasetçi,
diplomat, asker, işadamı, gazeteci ve uzman bir araya geldik.
Asya-Pasifik'ten gelecek yüzyıl için Avrupa ve Afrika'ya uzanacak
enerji, ulaşım ve ticaret koridorlarına yönelik arayış ve
tartışmalar o kadar önemli ki, Azerbaycan- Gürcistan- Türkiye
arasında güçlü bir işbirliğinin, Doğu'dan Batı'ya güçlü bir enerji,
ulaşım, lojistik ve turizmhizmetler işbirliği ağı oluşturulması
adına kritik önem arz ettiği küresel güç merkezlerinin de gözünden
kaçmıyor.
Üstelik, üç ülke arasında ekonomi ve ticaret diplomasisi alanında
gelişen ve perçinlenen stratejik işbirliği, Türkiye'nin kavşak ülke
konumu itibariyle, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler açısından, bu
koridorun Romanya, Bulgaristan, Polonya, Yunanistan, Baltık
Cumhuriyetleri üzerinden Atlantik'e, geleceğin Irak'ı, Suriye'si,
Kıbrıs'ı üzerinden Afrika'ya ulaşacak yönünü öne çıkarıyor.
Kafkasya'da Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında ekonomik-
siyasi- askeri alandaki işbirliğinin yanı sıra, bilgi gücüne
dayalı, küresel ölçekte internet ağı beraberliği, bilgi ekonomisi
beraberliği boyutuyla da çok önemli projelerin yürütülebileceği göz
ardı edilmemeli. Bu nedenle, üç ülke arasındaki derinleştirilecek
işbirliği imkânları ve etkili projeler, küresel ekonomi- politik ve
buna bağlı olarak küresel ticaret koridorları yeniden
şekillenirken, hiç şüphesiz, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'ın
müzakere masasında elini olağanüstü güçlendirecektir. Azerbaycan,
Türkiye-Rusya ilişkilerinin hızla derinleştiği bu süreçte,
Kafkasya'nın geleceği için, Dağlık Karabağ'ın çözülmesi konusunda
umutlu. 'Medeniyet Diplomasisi' başarımız bu konuyu da
çözecektir.