Kişi başına günlük harcaması 10 dolar ile 100 dolar arasında
olan kesim küresel ölçekte 'orta sınıf' olarak kabul edilmekte.
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, pek çok uluslararası
kuruluşun araştırmaları, 2030'a kadar, dünya genelinde 1.7 milyar
artışla, orta sınıfı oluşturan küresel nüfusun 5.3 milyara
ulaşacağını, zengin sınıfın 100 milyon artışla 300 milyona
ulaşacağını; buna karşılık, düşük gelir grubu ve yoksul insanların
900 milyon azalarak 2.3 milyara gerileyeceğini, en fakir nüfusun
ise 150 milyon kişi azalarak 450 milyona gerileyeceğine işaret
ediyor. Bunun anlamı, küresel havayolu taşımacılığında bugüne kadar
hiç görülmemiş bir müşteri sayısının sektörden devasa bir hizmet
talebinde bulunacağı anlamına gelmekte.
Türkiye'nin son 16 yılda ortalama yaşam standardında yakaladığı
büyük sıçrama, Türkiye'de havayolu taşımacılığındaki müşteri
sayısındaki artışı dünya ortalamasının 3 katına, ortalama yüzde
15'e getirmiştir. Uluslararası Hava Ulaştırma Kurumu IATA'nın 2036
tahmini, ortalama yüzde 3.6'lık artışla, bugün 4 milyarı geçen
havayolu yolcu sayısının 7.8 milyara ulaşacağına işaret ediyor.
IATA'nın öngörüsü, Türkiye'nin, ülke merkezli yurtiçi ve yurtdışı
uçuşlarda 2036'da 200 milyon yolcuya ulaşacağını, dünyanın en
önemli 9. havayolu uçuş merkezi olacağına işaret ediyor.
Bu da, Türkiye'nin 22.6 milyar dolar havayolu taşımacılığı
cirosunun 2028'de 40, 2036'da ise 50 milyar dolara ulaşacağını
gösteriyor. 2016 ile 2036 arasında Türkiye'nin yurtiçi ve yurtdışı
yolcu sayısının 120 milyon yolcu daha artması beklenmekte.
Sanıyorum, yukarıdaki tahminler dahi Türkiye'nin İstanbul'da
küresel ölçekte neden yeni bir havalimanı yatırımı
gerçekleştirdiğini izah etmeye yeterlidir. En geç 1-2 yıl içinde
120 milyon, 4 fazın tümü tamamlandığında ise 200 milyon yolcu
kapasitesine ulaşacak olan IGA İstanbul Yeni Havalimanı, tek bir
havalimanından 300 ayrı destinasyona uçuş imkânı sağlayarak,
Türkiye'nin küresel havayolu taşımacılığındaki iddiasını
perçinleyecek bir 'çekim merkezi' olacak.
Türkiye, küresel ölçekte, yükselen 'yeni orta sınıf'a yönelik
etkili bir tanıtım kampanyası oluşturması halinde, dünyanın en
tercih edilen turizm destinasyonları arasında ilk 6'dan rahatlıkla
ilk 3'e oynayarak, turizm gelirlerini ilk etapta 50, 2030'larda
rahatlıkla 100 milyar doların üzerine taşıyabilir. Bu durumda,
yüksek teknolojiye dayalı ihracatını hızla artıran, enerjide dışa
bağımlılığını hızla azaltan; turizm ve taşımacılık gibi hizmet
gelirlerini en az ikiye katlayan bir Türkiye, cari açığı bütünüyle
ortadan kaldıracak bir tarihi fırsatın eşiğinde. Enerji
Bakanlığı'ndan, bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, Türkiye'nin
cari açık sorununu ortadan kaldırmaya yönelik önemli adımların
bayraktarı olan Bakan Albayrak'ın çalışmalarını dikkatle
izleyelim.