1980'lerin başlarından itibaren Atlantik kanadını etkisi altına
alan 'neoliberal' ekonomik anlayış, Reaganizm,
Thatcherizm, G7 ekonomilerine artık 'sanayi
sonrası toplum' düzeyine geçerek, yeni bir refah dönemi
vadediyordu. G7 ekonomileri adım adım
'sanayizleşirken' (deindustrialization), finans,
hizmet ve tüketim merkezli bir modele geçildi. Atlantik dünyası
teknoloji ve knowhow'ı üretmeye, pazarlamaya devam ederken, elde
edilecek yüksek katma değerle ulaşılan refah toplumu, konut, araba
sahibi olmak için sınırsız borçlanmaya, fütursuzca kredi kartı
kullanmaya da imkan sağlayacaktı. 20 yıllık 'suni
cennet' ortamı sonrasında, neoliberalizm. 21. Yüzyıl'ın
ilk çeyreği geride kalırken, ekonomik krizlerin
istisna değil, neoliberal sistemin doğası haline geldiğini
gözlemledik.
Batılı ülkelerin üretimden uzaklaşması, ekonomik istikrardan da
uzaklaşmayı beraberinde getirdi. Ekonomik istikrarsızlık, çalışan
kesimin mutsuzluğu, KOBİ'lerin karşılaştığı zorluklar ve borç
sarmalı, batılı ülkeler için siyasi krizleri de
tetiklemiş durumda. Bu nedenle, Atlantik dünyası,
'finansal...