Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın orkestrasyonunda, Ticaret,
Enerji, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ile Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı'nın katkılarıyla yürütülecek olan 'Enflasyonla Topyekûn
Mücadele' Programı'nın detayları, fiyat istikrarı adına yürütülen
'dengeleme- disiplin' sürecine 4 önemli noktadan olumlu yönde
etkide bulunacak. Birincisi, 1970'ler, 80'ler ve 90'lar
Türkiye'sinin enflasyonla mücadele konusunda beklenen başarıyı
yakalayamamış olmasının en temel gerekçelerinden birini 'fiyat
belirleme alışkanlıklarındaki bozulma' oluşturmaktaydı. Son 15
yılda, iş dünyasında, reel sektörde fiyat belirleme alışkanlığında
önemli bir düzelme ve disiplin gözlemekteydik. Firmalarımız,
şirketlerimiz, ticaret erbabımız, küresel rekabette başarılı olmak
adına yurt içi ve yurt dışında doğru fiyatlandırma davranışları
sergilemekteydi. Ancak, bilhassa son 6 ayda, özellikle de son 3
ayda, tüm ekonomi paydaşlarının fiyat belirleme alışkanlıklarında
bir bozulma emaresi baş göstermişti.
Bu nedenle, MÜSİAD ve TÜSİAD'dan başlayarak, Türk iş dünyasının
geniş bir kesimini temsil eden STK'ların, sektör STK'larının,
finans sisteminin önemli aktörleri olarak TBB, TKBB, TSPB ve TFKB
gibi öncü birliklerin elini taşın altına koydukları bir 'topyekûn
mücadele' programı ve 3 ay boyunca tüm paydaşların 'minimum' yüzde
10 fiyat indirimini sahiplenmeleri, bozulma riski gösteren 'fiyat
belirleme alışkanlıklarına' çeki düzen getirecektir.
İkincisi, 1.5 yıldır artan bir tempoyla, maliyet ve talep
enflasyonu artık birbirini besler hale gelmişti ve bu nedenle
'enflasyon girdabı' riski artmıştı. Yüzde 10 fiyat indirimi
çağrısıyla tüm paydaşların destek verdiği 'topyekûn mücadele', aynı
zamanda enflasyonun 'kendini besleme' riskini de 'pozitif' bir şok
etkisi ile nötralize etmiş olacak. Üçüncü olumlu yönde etki ise,
son açıklanan eylül ayı enflasyon oranlarının sebep olduğu
'enflasyon artışının nerede duracağının belirsizleşmesi'nden
kaynaklanabilecek negatif etkiyi de bertaraf edecek olmasıdır.
Böylece, ekonomiyle ilgili tüm bakanlıkların, tüm iş dünyası
STK'larının, hammadde, enerji, finansman ve arge-inovasyon
maliyetlerinde minimum yüzde 10 azalmaya sebep olacak 'topyekûn
mücadele' programını sahiplenme kararlılığı, aynı zamanda
yıllıklandırılmış enflasyon oranlarındaki tırmanışı da nötralize
edecek. Dördüncü ve son olumlu etki ise, iş dünyasındaki bu
sahiplenişin, tüketiciye, halkımıza da yansıması boyutunda,
oluşacak 'toplumsal konsensüs'ün ekonomiyi canlandırması, pazarı
canlandırması, üretimi canlandırması ve uluslararası yatırımcıların
da Türkiye'ye ilgisinin artmasıdır.
Maliyet enflasyonuyla mücadelede, direkt kontrol ve maliye
politikası artık devrede. Müspet sonuç vereceğini birlikte
göreceğiz.