Dünyanın en büyük petrol üretici ve tedarikçisi Suudi Aramco'ya
yönelik saldırının küresel enerji fiyatları ve küresel enerji
piyasaları üzerinde elbette ki etkisi oldu. Bugüne kadar, 1970'li
yıllardaki iki petrol krizi başta olmak üzere, önemli olaylar,
önemli dalgalanmalar yaşamış olan uluslararası enerji piyasaları,
tarihte ilk kez küresel petrol fiyatlarının bir günde, kısa bir
zaman dilimi içerisinde yüzde 20 artış gösterdiği ağır bir kırılma
yaşadı. Ancak, Aramco'ya yapılan saldırının etkileri salt küresel
petrol fiyatlarıyla sınırlı değil.
ABD'nin hava savunma sistemleri olan Patriot füze sistemleri ve
Awacs erken uyarı hava unsurlarıyla ciddi tedbirler almış olan
Suudi Arabistan'ın kritik önemdeki iki önemli enerji tesisine
yapılan saldırıyı önleyememiş olması, dünya genelinde tüm kritik
önemdeki petrol ve enerji tesislerinin benzer saldırılara kolayca
açık olup olmadığı konusundaki tartışmaları da alevlendirdi.
Suudi Arabistan, bu saldırı nedeniyle bir süre üretim ve tedarik
kapasitesinin tahmini olarak yüzde 50'sini kaybetse dahi, gerek
kendi stoklarını devreye alması, gerekse de diğer petrol ihraç eden
ülkeler sayesinde dünya ekonomisinin günlük ihtiyacının tedarikinde
sorun yaşanması beklenmiyor.
Ancak, esas küresel ekonomi çevrelerinde öne çıkan soru, bu tür
saldırıların başka önemli petrol üreticisi ülkelerin tesislerine de
yapılması halinde, dünyanın enerji ihtiyacının bir anda tedariksiz
kalması ve petrol fiyatlarının kontrolden çıkması halinde, dünya
ekonomisi ne tür bir kaosla karşı karşıya kalabilir. Üstelik, dünya
ekonomisinde 'resesyon' tartışmalarının iyice arttığı bir dönemde,
ardı ardına yaşanacak olumsuz gelişmeler ile küresel petrol ve
enerji fiyatlarının yükselmesi, gerek hane halkının, gerekse de
şirketlerin alacakları tasarruf tedbirleri nedeniyle, resesyon
riskini büsbütün derinleştirebilir.
Bir yanda, İran'la 'nükleer anlaşma'nın devamından yana olan AB ve
Rusya; bir yanda anlaşmadan çekilerek İran üzerindeki baskıyı
arttırmış olan ABD; bir yanda ABD yönetiminden tarihinin en büyük
desteğini alan İsrail'in Suriye'de İran hedeflerine saldırıları ve
kritik bir seçime yaklaşması; diğer yanda kimi Körfez ülkeleri ile
İran arasındaki gerginlik ve kimi ülkelerle İran arasında
'birbirlerinin gemilerine el koyma' gerginliği.
Dünya ekonomisi 'küresel ticaret ve kur savaşları'ndan ekonomik
gerginlikleri konuşurken; aslında, dünya hızla 'jeopolitik'
gerginliklere sürükleniyor.
Türkiye'yi bu 'ateş çemberi'nden korumak adına, tedbirlerimizi
hızlandıracağız.