Kerem Alkin Sabah Gazetesi

Bölge petrolünde güç Türkiye’nin

2013 yılının hemen başında 120 dolara yakın bir düzeydeki petrolün varil fiyatı, Rusya ve Körfez ülkeleri için hem ekonomik, hem de siyasi güç anlamına gelmekteydi. Ancak, hem dünya ekonomisiyle ilgili artan...

18 Ekim 2017 | 195 okunma

2013 yılının hemen başında 120 dolara yakın bir düzeydeki petrolün varil fiyatı, Rusya ve Körfez ülkeleri için hem ekonomik, hem de siyasi güç anlamına gelmekteydi. Ancak, hem dünya ekonomisiyle ilgili artan endişeler, hem de küresel petrol arzı ile talebi arasındaki dengesizlikle, fiyat 2015'e 57 doların altında girdi. O noktada, ABD'nin küresel enerji oyununa net ihracatçı ülke olarak dahil olmasının etkisiyle ve Körfez ülkeleri, Rusya ile ABD arasında tırmanan enerji savaşıyla, 15 Mayıs 2015'te 67 doları gören petrol fiyatı, 15 Ocak 2016'da 29 dolara kadar ciddi bir çöküş yaşadı. Küresel ekonomi çevrelerini şok eden petrol fiyatlarındaki bu 90 dolarlık çöküş, Avrasya'ya yönelik politikaları konusunda itirazları, karşı politikaları ve rekabeti bertaraf etmek isteyen Obama yönetimi ile Körfez ülkeleri ve Rusya arasındaki gerginliği de ciddi manada tırmandırdı. Ancak, Obama yönetiminin petrol fiyatını 30 doların altına kadar çökerten stratejisi ABD enerji şirketlerini de iflasın eşiğine sürükleyince, ABD politikasına ayar çekti ve petrol fiyatları 2016'da önce 40 doların, ardından 50 doların üzerini gördü.
Bugün ise, Kuzey Irak'taki gayrimeşru bağımsızlık referandumu ve Türkiye, İran ve Merkezi Irak Yönetimi'nin Irak Kürdistan Özerk Bölgesi'ne yönelik izolasyon stratejisiyle, 3 yıl sonra, ham petrolün varil fiyatı yeniden 60 dolara doğru yürüyor. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Başkanı Barzani kendi bacağına kurşun sıkmış durumda. Çünkü IKBY'nin referandum gerginliği öncesi ihraç ettiği günlük 565 bin varil, Katar'ın günlük ihracatına eşit olacak kadar kritik önemdeydi. Ve şaşırmayın, 565 bin varilin 135 bin varili İsrail'e, 125 bin varili İtalya'ya, 85 bin varili Yunanistan'a, 60 bin varili Hırvatistan'a, 55 bin varili ise İspanya'ya ihraç edilmekteydi. Türkiye'nin vanayı kapatmasından kimin hoşlanmayacağı belli. Merkezi Irak Yönetimi'nin petrol bakanı Al-Luebi, IKBY'den Türkiye'ye uzanan boru hattını by-pass etmek adına, başka bir boru hattının onarılmaya başlanacağını şimdiden açıklamış durumda.
Kuzey Petrolü Şirketi'nce onarılacak yeni boru hattı ile Kerkük-Ceyhan hattından günde 400 bin varillik sevkiyat için çalışmalara başlandı bile. Bölgede çalışan DNO ASA, Genel Enerji ve Gulf Keystone Petroleum'un yanı sıra, Rusya Gazprom Neft ve Rosneft ve Chevron gibi bölgeyle ilgilenen şirketlerin, Akdeniz'de petrole ihtiyacı olan ülkelerin ve Avrupa'daki rafinerilerin kaderi Türkiye'nin elinde. Türkiye'nin izleyeceği politika ve strateji küresel petrol fiyatlarını da şekillendirecek.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Neoliberal Kapitalizm’ ve Küresel Sıkışma 03 Mayıs 2024 | 192 Okunma Küresel emtiaların gelecek 10 yılı 01 Mayıs 2024 | 97 Okunma IMF: Verimlilik odaklı reformlar hızlandırılmalı 29 Nisan 2024 | 72 Okunma Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu 26 Nisan 2024 | 73 Okunma Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ 24 Nisan 2024 | 66 Okunma