ABD'nin yeni başkanı Trump'ın sadece ABD'de siyasi depreme sebep
olduğunu, olacağını sanmayın. Trump'ın seçilmesi ve göreve
başlaması, esasen 2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkmış
'uluslararası ekonomi- politik çevre'nin sacayaklarını oluşturan
uluslararası kurumların önemini ve ittifak ilişkilerini de derinden
sarsacak. Ülkeler, Birleşmiş Milletler, NATO, IMF, Dünya Bankası ve
bölgesel ekonomik işbirliği anlaşmalarının ötesinde ikili
(bilateral) ilişkilere ağırlık verecekleri, 65 yıldır var olan ve
yozlaşmış 'küresel' düzenin ötesine geçen yeni 'birliktelikleri'
oluşturmak üzere, kritik adımlar atıyorlar. Türkiye, uluslararası
ekonomi- politik alanda gözlenen bu 'aks değişikliği' sürecinde
kilit role sahip ülkelerden biri. Bir diğeri de Hindistan.
'Anayasa Paketi' ile hedeflenen ve seçmenin onayına sunulacak olan
sistem değişikliği, özünde uluslararası ekonomipolitik alanda
gerçekleşecek bu aks değişikliğine bağlı olarak, Türkiye'nin
'yeniden formatlayacağı' ikili ilişkilerdeki manevra kabiliyetini,
karar alma becerisini güçlendirecek bir adım. Bunun yanı sıra,
Türkiye'nin öteden beri değiştirmekle mükellef olduğu kamu karar
alma süreçleri açısından, bürokraside hayati bir 'zihinsel
dönüşümü' de tetikleyecek, hızlandıracak. Kamunun karar alma
süreçlerinde zamanın etkin kullanımı, kamu harcamalarının
verimliliğinin artırılması, 'Anayasa Paketi'nin onaylanması ile hız
kazanacak. Türkiye, bu sayede 'kapsayıcı büyüme' kapasitesini
yükseltecek ve kişi başına GSYH'de fazladan bir yüzde 25'lik
iyileşme yakalayacak.