2008 küresel finans krizine kadar, ABD'nin hayli yakından
tanıdığını, hatta 'kontrol altında' tuttuğunu düşündüğü Türkiye,
ekonomisini yeniden yapılandırması gerekiyorsa IMF ile yürüten,
altyapı yatırımları gerçekleştiriyorsa Dünya Bankası'ndan kredi
alan, silah ve mühimmata ihtiyacı var ise ABD'den temin eden,
NATO'nun tüm beklentilerini karşılayan, kuruluşundan bu yana üyesi
olduğu uluslararası örgütlerde 'Atlantik İttifakı'yla birlikte
hareket ediyor gözüken ve gelecekte de hep böyle kalacağı
zannedilen bir ülkeydi. Derken, 30 Ocak 2009'da, Davos'ta,
Cumhurbaşkanı Erdoğan '1 minute' dedi. Türkiye IMF ile yolları
ayırdı. IMF, tersine, Türkiye'den 5 milyar dolar destek istedi.
Türkiye, Çin, Güney Kore, Rusya gibi ekonomilerle nükleer enerjiyi,
uydu sistemlerini, hava savunma sistemlerini konuşur ve projeleri
hayata geçirir hale geldi.
2012'de ABD menşeli şirketlerin Türkiye'deki doğrudan yatırım stoku
1.3 milyar dolar iken, Asya şirketlerinin toplam yatırımları 2.4
milyar dolardı.
2017'de ABD'nin 1954-2017 arası, 63 yılda doğrudan yatırım stoku
daha ancak 1.8 milyar dolara ulaşmışken, Asya şirketlerinin
yatırımları 4.2 milyar doları geçti. Çinli şirketler tek başına 1
milyar dolara ulaştı.
Rusya'nın öncülük ettiği ülkeler grubu 5.3, Afrika ülkeleri 2.5
milyar doları yakaladılar.
Bu dönemde, Şanghay İşbirliği Örgütü ile BRICS'in 'daha güçlü
işbirliği' adına çağrıları yoğunlaştı. Eylül 2014'te Cumhurbaşkanı
Erdoğan bu kez 'Dünya 5'ten Büyüktür' dedi ve hiçbir operasyon,
hainlik, işgal girişimi, Başkan Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin
yükselişini, Avrasya'da artan 'oyun kurucu' gücünü durduramadı.
ABD, Türkiye'nin dünya siyasetinde artan öneminden, hem yerel, hem
de küresel vesayet odaklarını bir bir devre dışı bırakma
becerisinden, Milli Egemenliğinin perçinlenmesinden panik olmuş
durumda. Küresel ekonomi-politik yeniden yapılanırken, yeni
'kutup'lar oluşurken, Türkiye çok yönlü ve çok katmanlı bir
diplomasi ağı oluştururken, ekonominin güçlendirilmesine yönelik
etkili adımlar, Türkiye'nin 'yeni' öyküsü ve 'yeni' stratejik plan,
ABD'nin son kozu olan 'ekonomik operasyonu' da boşa çıkaracaktır.
Yeter ki, uyanık olalım, bir ve beraber olalım.