Şanghay İşbirliği Örgütü ve 'Pasifik' kavramlarının Türkiye için
artan anlam ve önemini birileri anlamamayı veya çarpıtmayı sürdürse
de, dünyanın hızla değişen ekonomi-politik dengelerinde Türkiye'nin
artan 'pivot' rolü adına, salt 15 Temmuz menfur darbe girişiminden
bu yana İstanbul'un ev sahipliği yaptığı küresel toplantılardaki
yoğun katılım ve mesajlara detaylı bakmak yeterli. 7. Boğaziçi
Zirvesi de, Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde, 'Küresel Gelecek ve
Küresel Hedefler' ana temasıyla başlıyor. Avrasya'nın kaderini
değiştirmek adına, Türkiye'nin üstlendiği 'uluslararası
işbirliği'ne dayalı pivot rol, Boğaziçi Zirvesi'nin kurucusu
Uluslararası İşbirliği Platformu'na ilham kaynağı oldu.
2010 ile 2025 arası, Güney Doğu Asya'da 515 milyon, Sahra Altı
Afrikası'nda 386 milyon ve Kuzey Afrika ile Orta Doğu'da 102 milyon
nüfus artışı, Boğaziçi zirvelerinin, 7 yıldır Türkiye ile bu
coğrafyalardaki ülkeler arasında ticari, siyasi ve kültürel
işbirliğini güçlendirmeye yoğunlaşmasının temelini oluşturmakta.
Boğaziçi Zirvesi'nde, Orta Doğu, Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve
Balkan ülkelerinden başlamak üzere, 70'e yakın ülke arasında
ekonomik, siyasi, bilimsel ve kültürel alanlarda, devlet
adamlarını, özellikle genç liderleri, iş kadınları ve iş adamları
ile öncü girişimcileri bir araya getirmek, Türkiye'nin Avrasya'daki
umut verici rolünü perçinliyor. 15 Temmuz'dan bu yana, 1. ve 2.
kuşak komşu ülkelere yaptığımız tüm ziyaretlerde mesaj net:
"Türkiye bizim son kalemiz. Siz düşerseniz, biz 5 dakika
dayanamayız. Türkiye'nin tüm gücüyle Avrasya'ya ilham vermesi,
bizlerin geleceğinin de teminatı."