Siz bu satırları okurken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek
tarafından detayları paylaşılmakta veya çoktan paylaşılmış olan
2018-2020 Orta Vadeli Program'a (OVP) yönelik, Cemil Ertem'in ve
Okan Müderrisoğlu'nun dünkü yazılarındaki önemli tespit ve
mesajlara katkıda bulunmak isterim. Başbakan Binali Yıldırım'ın
önemli ipuçlarını paylaştığı OVP hedefleri, işsizlik ve enflasyonda
iyileştirici adım ve sonuçların sürdürülebilir büyüme ile birlikte
elde edilmesine odaklı bir programı tanımlıyor. Şahsi görüşüm, bu
modelin, bu programın başarıya ulaşmasının öncelikli koşullarından
birisinin 'maliyet enflasyonu' ile mücadele olduğuna işaret
ediyor.
Yurtiçi piyasalara mal üreten firmalarımızın üretim
maliyetlerindeki artış, yani son bir yılda üretim esnasında
katlandıkları maliyetlerdeki artış oranı yüzde 16.3, tarımsal
üretim yapan firmalarımızın katlandığı maliyet artışı yüzde 10.5,
ihracat amaçlı üretim yapan firmalarımızın katlandığı maliyet
artışı yüzde 24'e yakın.
Söz konusu maliyet artışlarının yüzde 10'un aşağısına çekilmesini
sağlayacak tedbir ve adımlar, öncelikle, firmaların kârlılığını ve
yatırım yapma şevkini olumlu yönde etkileyecektir. Bu nedenle,
döviz kurlarında istikrarı sağlayacak tedbirlerin ve adımların
hammadde ithalatında maliyetleri dizginlemesi, alınacak tedbirlerle
kredi faiz oranlarındaki gerilemenin finansman maliyetlerinde
sağlayacağı iyileşme, reel sektörü hem yatırım, hem de istihdam
açısından ciddi manada cesaretlendirecektir.
Maliyet enflasyonunun dizginlenmesi, aynı zamanda tüketiciye
yansıyan talep enflasyonunu da yüzde 7 ve altına çekeceğinden
dolayı, halkın 'hayat pahalılığı'na yönelik algısında ciddi
iyileşmeye, tüketici güveninde yükselmeye sebep olacaktır.