15 Temmuz son nefesimizi verene kadar, canımızdan çok sevdiğimiz
Türkiye'mizin ne kadar vahşi bir
hainlik, ne kadar acımasız bir
emperyalist operasyonla karşı karşıya
bırakıldığını unutmayacağımız bir tarih olacak. Fetullahçı terör
örgütünün (FETÖ) 1960'lardan itibaren Türkiye'nin kılcal
damarlarına sızma operasyonunun en kritik aşaması 15 Temmuz gecesi
paramparça oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın güçlü ve kararlı
liderliği ile Milletimizin ülkesine, demokrasisine, milli
egemenliğine ve bağımsızlığına destansı bir
inançla sahip çıkması tarihi bir felaketin eşiğinden
döndürdü ülkemizi. Aradan geçen 9 yılda, FETÖ'nün ülkemizin tüm
idari yapısından, tüm kamu kurumlarından ve sivil toplumdan, kılcal
damarlarından sökülüp atılma süreci, 1960 ihtilalinden bu yana
Türkiye'nin küresel ekonomi- politik sistemde hak ettiği sıçrayışa,
atılıma karşı inşa edilmiş tüm engelleri, tüm duvarları, tüm
hainlikleri yerle yeksan etti.
Bugün, 9 yıl geriye dönüp, dünyanın kimi başkentlerine çöreklenmiş
karanlık ulus üstü yapıların ve onların aparatlarının Türkiye'nin
dünya siyaseti ve ekonomisindeki ilerleyişini...